Ön libero! Günümüz futbolunda orta sahası güçlü hangi takım topun olduğu yerde 'çok adamla pres' yaparak oyunun kontrolünü elinde tutarsa maçı kazanır. 'Toplu oyun' dediğimiz bu oyuna, tüm takım katılmalı. Beşiktaş'ta, G.Saray maçına dek bunu yapacak ne savunma ne de orta saha vardı. Biri (savunma) adı var, kendi yok, diğeri (orta saha) vardı da yok olmuştu! Orta sahayı ayakta tutan 'ön libero'dur. Bu bölge Beşiktaş'ta göz göre göre yok edildi! Amatör bir yönetici ve teknik adamın bile yapmayacağı hata yapıldı ve Cisse'nin tek alternatifi olan Koray gibi bir değer, Vestel Manisaspor'a satıldı! Tamam Holosko, Beşiktaş'ın son yıllarda (aynı paraya alınan Delgado dahil) yaptığı en iyi transfer. Onunla Beşiktaş'ın oyunu hız, gol pozisyonları zenginlik kazandı. Transferi ne denli isabetliyse, Koray'ın elden çıkarılması o denli bir transfer hatasıdır.
Delgado ve Tello çalışmalı Beşiktaş, bu hatanın bedelini Galatasaray maçında ağır ödeyebilirdi, İbrahim Toraman'la kurtuldu! Tigana döneminden 1 maçlık 'ön libero' deneyimi olan Toraman, Galatasaray karşısında disiplinli oyunu ve becerileri oranında rakip hücumları etkisizleştirdi, yerini bulan paslar da yapabildi. Cisse'nin oynamayacağı 5-6 haftada deneyim ve kesiciliğiyle bu bölgeyi ayakta tutabilir. Teknik olmadığı için pas servisi ve hücum organizasyonuna katkısı Cisse kadar olmaz. Yanında oynayacak Tello ve Delgado bu bölgedeki işlevi tamamlar. Beşiktaş'ın en önemli sorunu savunması, ilk kez gol yedirten hatalar yapmadı! Ancak özellikle ilk yarıda her hava topu bilinçsiz karşılamayla Galatasaraylılara ikram edildi! Savunma kademe ve markaj hatalarını bundan sonraki maçlarda da yapmazsa Beşiktaş'ın 137 hafta sonra yakaladığı liderliği, şampiyonlukla noktalanır! Yani şampiyonluk; savunmanın ve önünde 'kontrol kulesi' görevi yapan İbrahim Toraman'ın markajında...