Avlanan avcı Şimdi ben ne yazayım? Şu yenen golü nasıl tarif edeyim? İnanın bir amatör takım bu yanlışı yapmaz. Erdinç, Holosko'ya müdahale ediyor, olması gereken tarafın tersinde! Mücadele 30 metre sürüyor bir arkadaşı kademeye girmiyor. Dahası o üç kişi bir siyah-beyazlıyı tutamıyor. 4 savunma bir de kaleci iki rakipten gol yiyor. Sonra bir tuhaf gol daha! Sanki kale boş gibi. "Futbolcular yetersiz, kurulan sistemi uygulayamıyor, taktiği işletemiyor" der işin içinden çıkarsın. Ama doğru değil. Bu Beşiktaş hiç bir rakibi böyle kolay geçmedi. Daha kötü futbolculardan oluşan kadrolar böyle yanlışlar yapmadı. Burada uygulama hatası var. Bordo-mavili formanın büyük olduğu doğru. Fakat bir de takım gerçeği var. Sonuçta oynadığın, ligin lideri. Senin neyine 10 kişiyle hücum etmek. Önde basmayı beceremiyor takımın hâlâ anlamadın mı?
Barış'ı niye attı? Öne çıktıkça savunma güvenliğini kaybediyorlar fark etmedin mi? Sonra bırak üzerine gelsin Beşiktaş. 4 sakardan oluşan bir savunması var bilmiyor musun? Elinde Barış var, Yattara var! Bir şekilde kaçar arkaya onlar, bir şey üretmezse "sakarlar" mutlaka bir hata yapar. Her yol sayın hocama çıkıyor. Ne etsem kalemin ucundan kurtaramıyorum onu. Yine kendine oynadı hocam! Egosuna teslim oldu. 'Desinler' üzerine çizdi yol haritasını! Fakat tutturamadı. Ava giderken, avlandı hocam. Trabzon sadece üç puan kaybetmedi! Özgüvenini de yitirdi. Her maç kaybı, gelecek için eldeki kadronun da eriyip gitmesine neden oluyor. Sahanın bir başka kötüsü hakem Bülent Yıldırım'dı. Yarım saat fazla oynattı İbrahim Toraman'ı. Verdiği kararların standardı yoktu, Barış'ı neden attı hiç kimse anlamadı.