Yolculuk dibedir! İsimleri bilmesen, formayı tanımasan İkinci Lig takımı dersin. Süper'e benzer tarafları diri vücutlar, saha dizilişi, yerleşmesi, tipleri Premier Lig takımı gibiler. Topa değdikçe dibe battılar. Sıralama sonuna düşme sebepleri ortaya çıktı. Okşamıyorlar, göze hoş hamlelerle yön vermiyorlar, dövüyorlar topu resmen! Dizden aşağısına odun bağlamış gibiler. Peş peşe üç isabetli pası beceremediler. En kolay toplara bile rakibi ortak ettiler. Hocalık bir şey yok burada. Sonucu futbol şansı belirliyor. Bir büyük hata, bir üstün beceri! Takım oyununu bıraktım, ikili üçlü kontak aradım. İnanın o da yok! Ayman'ın bir pası var arka boşluğa, gol olan pozisyon. Ne önceki maçlarda ne ilerleyen bölümde bir benzeri yok. Anlık gelişen planlanmamış olaylar. Aynı golleri Trabzonspor yedi. Arkaya bir boş koşu, kaleci ile burun burunasın.
Takımda uyum yok Halbuki öyle bir oyun değil futbol. Senede 40 maç yapılır, diğer günler o maçlar için hazırlanılır. Taktik tahtasına ne yazmıştır Ersun hoca? Oyuna uyan bir cümlesi, bir çalışması var mıdır acaba? Ben hâlâ aynı noktadayım. Futbolcu grubu birbirine fayda etmeli. Uyum olmalı. Lige, hedefe yeterli kalite olmalı. İşte o eksik Trabzonspor'da. Daha başka ne var akılda kalan. Bir saat dolduğunda Trabzonspor'un tempo kaybettiği, Yattara-Barış ikilisinin Orhan-Murat'a teslim olduğu. Ergin-Adnan takviyesiyle sistemin değiştirilmesi etkisiz kalan açıklı yapıdan çift santrfora geçmenin de işe yaramadığı, Trabzon'a kabul edilmeyen Trabzon doğumlu İbrahim'in golüyle bir puanın da elden uçtuğu Son söz olarak sayın başkan hamle yapın artık. Hâlâ görevdesiniz ve de bu kadro küme düşer bilesiniz. İkiyüz maçın üzerinde yan yana oynadığım Osman hocayı ayrıca kutluyorum. Yolun açık olsun kardeşim.