Mışıl mışıl! Beşiktaş güpegündüz uyudu. Afyon yutmuş gibi dolaşan futbolcular, top kaybetme yarışına girmiş gibiydiler. Savunmada yan pas yapmaktan öte gidemeyen, orta alanda top tutamayan Beşiktaş'ın rakibi küçümsediğini söylemek de mümkün değil. Çünkü bu rakibe, kupa da iki kez yenilirken ligde de bir puan kaptırmışlardı. Her halde tüm bunları unuttular, neyse Rize hatırlatmış oldu! İdeal onbiriyle sahadayken bile futbol olarak ortaya bir şey koyamayan siyahbeyazlı takım iki zorunlu değişiklik yapınca tüm hesaplarını bir daha gözden geçirdi. Cisse sakatlandı, Baki girdi, savunmanın sağında maça başlayan Toraman ön liberoya geçti. Gordon gözlerinin karardığını söyleyip oyundan çıkınca Rico girdi ve Toraman bu kez stopere göç etti. Maç uzatmalara gitse belki de kalede izleyecektik İbo'yu!
Yozgatlı emekli olmuş Hep söylüyorum, "Beşiktaşlı oyuncuların en iyi yaptığı şey hata" diye. Yine öyleydi. Her hatayı yaptılar. Tanınmayacak kadar kötüydüler. Kötü demişken, bu kelime Mehmet Yozgatlı'yı tanımlamaya yetmez. Erken emekli olmuş gibiydi. Kaleci Hakan ona keza. Haftalardır oynamayan bir insan, kaleciliği unutur mu, Hakan unutmuş. Ribeiro son çizgiye inmiş Hakan kaleyi boşaltıp onun işini kolaylaştırıyor. Olacak iş değil ama oluyor. Her neyse, Rizespor akıllı oynadı, Beşiktaş'ın baskılı oynadığı anlarda da oyunu soğutmayı bildiler. Hakem Özkahya da soğutma çalışmalarına katıldı! İki kez sedye girmiş, 4 oyuncu değişmiş, kaleci zaman çalmaktan sarı kart almış, iki kez tartışma nedeniyle oyun durmuş. Bu maçı sadece dört dakika uzatmak ancak Özkahya'nın yapacağı bir şeydi. O da yakışanı yaptı!