Ders çalışmak lazım! Süper Lig'de Beşiktaş kadar "savunma hatası" yapan, başka bir takım yok. İkinci yarının ilk 6 maçının her birinde gol yenilmesi, inanılmaz "ofansif falsolardan" kaynaklanıyor. 6 maçta 9 gol yemek, maç başına ortalama 1.5 anlamına gelen yüksek bir oran. Neden böyle oluyor? Sebepleri sıralayalım. Rakip ataklarda "kademe anlayışı" sıfır. Hamle zamanlaması, çok düşük düzeyde. Hiçbir oyuncu, diğerinin açığını kapatamıyor. Daha da kötüsü Beşiktaşlı savunma oyuncuları, maçlara "gol yeme" korkusunu üzerlerinden atamadan çıkıyorlar. 6 maçta yenilen 9 golün her birinin ayrı bir hikâyesinin olması işte bundan... "Uzun ince yolda", son etaplar yaklaşırken "gören gözler" şunları söylüyor: Cisse, Tello, Delgado, Holosko her maçta oynayacak. Onlara sakatlık ve ceza yasak! Çünkü bunların alternatifi yok. Cisse yoksa, Serdar Kurtuluş ve Serdar Özkan da oynamıyorlarsa orası boş... Tello yoksa, sol taraf dibe vuruyor. Delgado oynamıyorsa, Ricardinho forvet arkasında çok yavan kalıyor. Bilin ki Holosko olmazsa, hücum zengiliği de olmayacak. Denizli maçında "sorumsuzluk" örneği veren Ali Tandoğan oyundan atılmasa, müthiş bir gününde olan Holosko ile Beşiktaş attığı gol sayısını ikiye katlardı. Ancak maç 10 dakika uzasa, Beşiktaş'ın galibiyeti koruması da mümkün olamazdı. Beşiktaş'ın "nasıl gol atılır?" diye bir sorunu bulunmuyor. Sorun, "nasıl gol yenilmez?" üzerine odaklanmış durumda. Beşiktaşlı teknik adamlar, her şeyi bir tarafa bırakıp bu dersi "çalışmak" ve... "Çalıştırmak" zorundalar!..