Alarm zilleri Kayseri maçı, Beşiktaş'ı "tepeden tırnağa" genel sağlık kontrolünden geçirdi. Durum "iç açıcı" değil. Bir çok organda problem var. Baş, diş, mide ağrısı, siyatik ne ararsanız mevcut... Doktor raporu bir "iyi", bir de "kötü" haberden oluşuyor. İyi haber şöyle: "Hastalık ölümcül değil!" Kötü habere gelince: "Sancılı hasta, sağlıklı yürüyemez!" Beşiktaş'ın sezon başından bu yana tek pozisyon, tek golle kazandığı maçlar oldu. Oftaş ve Bursa maçları, Bobo ve Delgado ile böyle geçilmişti. Kayseri maçı ise tam bir "yüz karası" idi. Şampiyon adayı Beşiktaş, 2-0'lık Kayseri maçında rakibine tam 10 pozisyon verdi. Bulduğu pozisyon sayısı ise "sıfır"dı. Orta saha işlemeyince, Beşiktaş savunmasında hata oranı tavana vuruyor. Orta saha çökünce, hücum gücü buharlaşıyor. Demek ki Beşiktaş, kadro zenginliğine sahip bir takım değil. Bir tek Cisse'nin yokluğu bile takımı "perişan" etmeye yetti. Kayseri maçını izleyen herkesin "Koray nerede?" sorusu bundandı. Sorun bununla bitmiyor. Beşiktaş'ta iyi "sağ bek" ve iyi "sol bek" yok. Savunmanın göbeğinden "alarm zilleri" yükseliyor. Kayseri maçında ilk 11 ve Holosko'yu çizgide oynatma ısrarı yanlıştı. Ricardinho'nun 90 dakikası, orta sahayı "otobana" çevirdi. Nobre- Batuhan değişikliği çok geç yapıldı. Ertuğrul hoca, Kayseri'de riske girip Gordon'u pekala Cisse'nin yerinde oynatabilirdi. Onu son dakikada oyuna sokması ise kusura bakmasın, yakışmadı. Delgado'yu ileriye sürmesi başka bir falsosuydu. Beşiktaş'ın elinde hâlâ bir fikstür avantajı var. Bu ancak hoca "mahareti" ile gerçekleşebilir. Hoca, gerektiğinde "şapkadan tavşan çıkartabilen" adamdır. Hastanın sağlığı, doktora bağlı. Son söz: "Doktor hataları, toprakla örtülüdür!"