Ümit Karan Önemli bir UEFA Kupası maçı öncesi rakibi cumartesi günü Almanya'da Karlsruher maçı oynarken, Galatasaray üç günlük bir maceradan sonra Konya'da çok zor bir lig mücadelesi yaptı ve kazandı. Bu kazanç, Galatasaray'ın şampiyonluk yolundaki çok önemli dönüm noktalarından birisidir. Acemi federasyon, ne yapacağını bilmez bir halde karar veremeyerek, en kötü kararın bile kararsızlıktan daha iyi olduğunu gösterirken, Galatasaray'ı da müthiş bir yorgunluğun içine itti. Bu federasyonun organizasyonunda önemli görevler üstlenen Galatasaray da ilk dersini almış oldu. Gelelim maça... 90 dakika makine gibi işleyen bir takım vardı sahada. Hakan'ın ilk yarıda kaçırdığı iki gol pozisyonu ve mutlak hakimiyet maçın Galatasaray'a döneceğini gösteriyordu. İlk yarıda Uğur'un sakatlanması tamamen kendi kontrolsüz girişinden kaynaklanan bir pozisyon sonucu oldu.
Beş kat fazla oynadı En doğru değişiklik mevcut koşullarda yapılarak, Barış sağ beke, Serkan da orta sahaya alındı. Ayhan'ın dönüşü gerçekten Galatasaray'a çok nefes aldırmış, çok topla buluşup, çok az hata yaparak Mehmet Topal'la beraber takımın en iyilerindendi. Takımın en iyi adamına gelince. Şüphesiz bu iyilerin arasında en iyiydi, adı da Ümit Karan'dı. Birkaç ay evvel yöneticiler tarafından otel lobilerinde yollanacağı söylenen Karan, nasıl bir futbolcu olduğunu ortaya koymaya başlayınca bu gaflar da yapanların eksisine yazıldı. Son dakikada kendi kalesinde gol vuruşunu engelleyerek ve golünü de atarak bir hücum oyuncusunun yapması gerekenin en az beş katını yaparak maçın adamı oldu. Şimdi Galatasaray'ın bu önemli galibiyetin moraliyle organize olarak çok da uzak olmayan Almanya'da tur atlama keyif ve onurunu yaşamasını ve yaşatmasını diliyorum.