Sıra geldi Alman'a Olumsuz hava koşullarına, çiçeği burnunda federasyonun maçı oynatıp oynatmama kararsızlığı da eklenince korkulan oldu. İki takım da sakkatlıktan çekiniyordu, Cimbom 3 kayıp verdi. Karlar temizlenmiş ama gece boyu esen rüzgâr nedeniyle saha beton gibi olmuştu. Tüm futbolcular dikkatli olmaya çalıştıysa da G.Saray sakatlıktan nasibini aldı. Sarı-kırmızılı yöneticilerin Futbol Federasyonu'na isyanı bundandı. Yöneticiler, 2 gün sonra oynanacak Leverkusen maçının önemini anlatmaya çalıştılar federasyona ama onları ikna edemediler. Söke söke alınan üç puana tam üç sakat verdi G.Saray, Avrupa sınavı öncesinde.
Federasyona gol! Şu gerçeği gözardı etmeyelim; Konyaspor oyunu hiç çirkinleştirmedi. Olumsuz şartlara rağmen Ünal Karaman'ın öğrencileri tüm güçlerini harcadılar. Hele ikinci yarının son çeyreğinde müthiş saldırgan oynadılar, Ceyhun'la gole de yaklaştılar. G.Saray'da sürpriz yoktu. 11 yerli yıldız, yerli yerindeydi. Kalli, forvetini yine Hakan Şükür-Ümit Karan ikilisi ile kurdu. G.Saray ilk 10 dakikadan sonra bozuk sahadaki konumunu netleştirdi ve hakimiyeti eline aldı. 12'nci dakikada Hakan Şükür'ün kaçırdığı gol için sadece 'Pes' ifadesini kullanıp, konuyu Ümit Karan'a getirmek istiyorum. Dört dörtlük oynadı. İnanılmaz paslar verdi, attığı golle de takımını zirveye taşıdı. Konya maçı geride kaldı. Gözler artık Almanya'daki Leverkusen sınavına çevirilmeli. Uğur'un oynamayacağı kesin, Mehmet Topal ile kaleci Orkun'un durumları ise ortada. Almanya'da tur için gol şart. Sonuç olarak; G.Saray bir taşla iki kuş vurdu Konya'da. Hem federasyona hem de Konya'ya attı golünü. Sıra geldi Leverkusen'e, haydi hayırlısı diyelim...