Aferin çocuklar Donanımlı kadro adına maçın favorisi Fenerbahçe idi. Derbi Kadıköy'de ve Kanarya ezeli rakibini 9 eksikle yakalamış, yeni transferi Maldonado'yu da olası bir zaferi izlemesi için tribüne çıkarmıştı. Zico'nun kadrosunda sürpriz yoktu. Brezilyalı sadece forvette tercihini Semih'ten yana kullanmış, Kezman'ı kulübeye çekmişti. Beklenti ilk 5 dakikada atılacak golle ya da gollerle G.Saray'ın gardını erken düşürmek ve ikinci maç için avantajlı bir skora imza atmaktı. Fenerbahçe önüne yüzde 100 yerli kadro ile çıkan Cimbom'da hedef sağlam savunma ile rakibe pozisyon vermemek, hatta beraberlik üzerine kurulu bir anlayışla ikinci maça avantaj taşımaktı. Gözler Fenerbahçe'nin fırtına gibi esmesini beklerken tersi oldu. İlk 30 dakikada G.Saray defansı akıllı paslar çıkardı. Mehmet Topal ve Arda; Barış, Hakan Şükür ve Ümit Karan'a sürpriz toplar çıkardı. Hele hele 8'inci dakikada Arda, Ümit'e öyle bir pas verdi ki Karan topu ayağından fazla açmasa klas bir gole imza atabilirdi. 27'nci dakika geçilirken bu kez Hakan Şükür çaprazdan mutlak bir gol kaçırdı. İlk yarıda Fenerbahçe adına akıllarda kalan tek pozisyon Alex'in çaprazdan şutuydu. Semih'in talihsiz sakatlığı ise G.Saray için doğrusu şanstı. İkinci yarıya yine G.Saray hızlı girdi önce Hakan sonra Ümit net gollük pozisyonlarda tabelayı değiştiremediler.
Avrupa yıldızları! Şu gerçeği gözardı etmemek lazım. G.Saray gençlerden oluşan kadrosuyla müthiş mücadele verdi. Fenerbahçe'nin Avrupalı yıldızlarını durduran, zaman zaman da sinirlendiren tek etken buydu. Güzel futbolda sarı-kırmızılı formayı giyen herkesin emeği vardı. Emre, Mehmet Topal ve Arda gecenin yıldızlarıydı. G.Saray kendisine avantaj getirecek golü bulamadı ama Kadıköy'de futboluyla gönülleri fethetti. Federasyonun 6+2 ile yabancı sınırını genişlettiği dönemde tamamı Türk futbolcularıyla geceye imzasını attı.