Ah be Kalli Fransız öpücüğü ile Leverkusen'in rakibi olan G.Saray'ın şans faktörü dünkü maçta ters yüz oldu. 11 yerli ile maça başlayan Kalli sadece sakat olan Serkan Çalık'ı 18 dışına çıkarmış yerine de Ayhan'ı monte etmişti. Hazır olan Lincoln ve Nonda ise kulübedeydi. Ligde fırtına estiren kadro ile maça başlayan Alman'a işin başında söylenecek laf yoktu. G.Saray oyuna iyi başladı. İlk 15 dakikada rakibi kalesine hapsetti. Arda, Ümit Karan ve Hakan Şükür'ün yaratılan pozisyonlardaki hamleleri gol için yetersiz kaldı. İlk yarının son çeyreğinde Mehmet Topal'ın sert şutu ile Arda'nın karamboldeki kafası rakip için önemli tehlikelerdi. Leverkusen'in iki tehlikeli ismi Kiesling ile Barnetta bu yarıda top yüzü görmedi. Kalli'nin aslanları gerek defansta gerekse orta sahada çok çalıştı. Tek eksik goldü. Onda da şanssızlık yakamıza yapışmıştı.
Tribünden kopya geldi G.Saray ikinci yarıya da baskılı başladı. Gözüm Kalli'deydi. Alman hocanın G.Saray'ın topyekün hücum yaptığı, rakibini kalesine hapsettiği bu dakikalarda Lincoln ve Nonda'yı oyuna alabileceğini tahmin ediyordum. Bu arada G.Saray inanılmaz goller kaçırmaya devam ediyordu. 52'de Ümit Karan öyle bir gol kaçırda ki saç baş yolmamak elde değildi. Arda, Barış, Uğur, Volkan müthiş ortalar yapıyor ama gol bir türlü gelmiyordu. Taraftar tribünde "Lincoln-Nonda el ele" diye adeta Kalli'ye kopya veriyordu. Kaçan goller G.Saray'ı moralman bitirdi. Koşan ayaklar durmaya başladı. Leverkusen dirençlendi. 70'inci dakikaya kadar G.Saray orta sahasını geçemeyen Alman ekibi, Kiesling ile 2 tehlikeli pozisyon yakaladı. Ama Kalli hâlâ tribündeki seyirci gibi izliyordu. Kalli 78'de Nonda, 84'te ise Lincoln'u oyuna aldı. Üstelik Ümit'i çıkarması gerekirken Hakan Şükür'ü çıkardı. Lincoln kalan dakikalarda iki, Nonda ise bir kez topla buluştu. Kongolunun son saniyelerde topla buluşmasında yürekler de tribünler de ayaktaydı. Umarız G.Saray bu kaçırdığı golleri rövanşta aramaz. Ararsa da suçlusu bence kesinlikle yerinde hamlelerde geciken Kalli olur.