Gerçekleri görmek Fenerbahçe'nin OFTAŞ karşısındaki oyununa şaşıranlar var. İyi oynayan takımı araya sıkışan G.Saray maçı ile yargılıyorlar. OFTAŞ maçı farklı kazanılan G.Antep ve Sivas maçlarının devamıdır. Yani öyle şaşılacak bir şey yok. G.Saray karşısındaki konsantrasyon eksikliğini lig maçlarında görmek zor. Alınan her galibiyetten sonra "Rakibi çok kötü günündeydi" muhabbetlerini bir kenara bırakıp gerçeklere göz atalım. İlk önce takım yüksek pas yüzdesiyle oynuyor. Top genelde kendilerinde kalıyor. Alex'in öldürücü yerlere attığı pas da rakip için son darbe oluyor. Bol pozisyona giriliyor fakat çok kaçırılıyor. Bu da önemli bir eksiklik olarak gözümüze çarpıyor. Kanattar iyi kullanılıyor. Elbette burada son derece formda olan Gökhan Gönül ve Roberto Carlos'a ayrı parantez açmamız gerek. Son maçta Kezman hak ettiği alkışı aldı. Attığı gol belki kolaydı ama yaptığı mücadele son derece olumluydu. Semih'in de sakatlığı geçiyor. "Sıkıntı yaşanır" denilen forvette şu anda iki formda oyuncu var. Tabii bu arada İlhan'ı da unutmamak gerek.
Maldonado lüks mü? Maldonado arkadaşlarının adını bile bilmeden çıktığı maçta hiç de yabancılık çekmedi. Yere sağlam basıyor ve basit oynuyor. Zaten işi bu. İlerleyen haftalarda kimse ondan değişik bir oyun tarzı beklemesin. G.Saray maçında sahanın en iyisi Selçuk'tu. Daha önce Kemal de iyi maçlar çıkardı. "Maldonado bu bölge için lüks mü" sorusu aklımıza geliyor. Önümüzde son derece önemli Sevilla maçı var. Eleyip çeyrek finale de çıkılabilir. Zico'nun sisteminin aksamaması için en önemli bölge burası. Çünkü Aurelio ve partneri görevini ne kadar iyi yaparsa arkadaki Lugano-Edu ikilisi o kadar rahatlıyor. Fenerbahçe artık Avrupa'da nasıl oynaması gerektiğin biliyor. Çok koşacak, rakibin oyununu bozacak ve boş saha bırakmayacaksın. Yani adamların yıllardır bize yaptıklarını yapacaksın. Zico, Selçuk'un da Deniz'in de Kemal'in de değerlerini biliyor. Ama geldiğinden beri bir oynayıp, iki ay sakat olan Kemal''in, sürekli müzmin sakatlıkları bulunan Deniz ve Selçuk'un her zaman yanında olmayacağını da biliyor. Son iki yılda bu arkadaşlarımızın kaçar ay sakat kalıp, sahalardan uzak olduklarını hesap edersek Maldonado'nun transferinin ne anlama gelidiğini daha iyi anlarız.