Deli İbrahim Onun için ayrı bir paragraf açmak gerekiyor. Futbolunda inanılmaz bir reform yaptı. Ne kadar fazlalık varsa hepsini attı ve ortaya Deli İbrahim çıktı. O, tırmanışın önde gelen mimarlarından birisi olarak göze çarpıyor. Beşiktaş'a gelince. Artık yepyeni bir takım var. Birlikte oynayan, birlikte koşan ve aynı şekilde coşan bir Beşiktaş. Öyle ki rakiplerine pozisyon bile vermiyor. Tam aksine rakip kale önünde pozisyon zenginliği yaşıyor. Eğer kaçanlar gol olsa Beşiktaş, İnönü'de yarım düzine gole imza atabilirdi. Ricardinho bir futbol profesörü. Top onun ayağına gelince futbol bir başka güzelleşiyor. Attığı gol ilginç. Sol ayağını harika kullanabilen Rico Paşa golü nokta atışı gibi sağ ayağıyla attı. Beşiktaş'ın artık Runje'den yana bir sıkıntısı yok. O, kalesine duvar ördü.
Serdar-Koray ortaklığı Baki'nin de hakkını yemeyelim. Temiz, dürüst ve gerçekçi oynuyor. İki ön libero Serdar ve Koray o bölgede mükemmel bir ortaklık kurdular. Onların presli futbolu ilerdeki Nobre ve Bobo'nun da yolunu açıyor. Beşiktaş'ta kendisinden övgüyle söz edemeyeceğim tek bir oyuncu var. Kendisi süper star statüsüyle oynadığı halde böyle bir unvanı hak etmiyor. Delgado'dan söz ediyorum. Demek ki o da klasına uygun oynasa Beşiktaş'taki zenginlik tavana vuracak. Uzun lafın kısası Beşiktaş seyircisi için İnönü'de keyif geleceleri devam ediyor. Seyircinin stadı tamamen doldurması sanırım bunu doğrulamak için yeterli. Eski berbat futbolundan eser kalmayan Beşiktaş artık zevkle seyredilen bir takım haline geldi. Hakemin tek falsosu Beşiktaş'ın net bir penaltısını görmemesiydi. Eski Beşiktaş olsa bu falso çok konuşulurdu. Seyirci artık böyle ufak işlerle uğraşmıyor.