İsla’nın eseri

Fenerbahçe'nin ikinci ve üçüncü bölgesindeki oyuncular, Konya'da 6'da 6 yapmak için savaş verirken; savunmadaki Neto ve İsla ikilisi, yaptıkları hatalar ile kenardaki Aykut Kocaman'a adeta saç-baş yolduruyordu. İlk 11'de başlayan Valbuena, Fenerbahçe'nin bütün ataklarının mimarı durumundaydı.
Herkes, Fenerbahçe için 'ha şimdi, ha birazdan golü atar' düşüncesinde birleşirken;
İsla'nın amatörce hatası, Fenerbahçe'nin geriye düşmesine eden oluyordu. İsla, Konyaspor'un golünde öyle bir hata yaptı ki, Ömer Ali Şahiner'e adeta golün asistini yaptı. Çabuk toparlanan Fenerbahçe, Konyaspor'un orta alanda oyundan düşmesinden de yararlanarak Mehmet Topal ile beraberlik golünü buldu. İkinci yarıda maç çok yüksek tempoda oynandı.
Bundan Fenerbahçe'nin hızlı oyununun rolü çok büyüktü. Oyunun son bölümünde Konyaspor'un direkten dönen topu; ardından Fernandao'nun direkte patlayan şutu ve sarı-lacivertlilerin amansız baskısı skor tabelasını değiştirmeye yetmedi. Fenerbahçe'nin galibiyet serisi Konya'da bitmiş oldu...

İstatistik maç kazandırmıyor!
Beşiktaş, maç boyunca rakip kaleye 25 şut attı, 49 orta yaptı, 15 korner kullandı ve sadece 1 gol atabildi. İster şanssızlık deyin, ister beceriksizlik... Sivasspor ise yakaladığı az sayıdaki gol pozisyonunu skora yansıtmasını bildi. Şenol Güneş, kaybedilen puanlardan sonra "Rakipler bize karşı kapalı savunma yapıyorlar, oyunu soğutuyorlar, yavaş oynuyorlar" diye sitem ediyor. Ama Şenol hocam, siz son iki sezonun şampiyonusunuz ve elinizde şahane bir kadro var. Özellikle de mütavazi kadroları olan Anadolu takımları ne yapabilir ki, Beşiktaş'tan puan alabilmek için... Tabi ki kapalı savunma anlayışı ve kontratak oyun felsefeleri olur. Beşiktaş dün rakibin nasıl oynayacağını bilmesine rağmen bu tuzağa düştü. İlk yarıda iyi oynayan ve penaltıdan beraberlik golünü atan Negredo neden çıktı anlamış değilim. Rakip zaten 9 kişi ile savunma yapıyor. Skor da 1-1. O zaman Negredo da sahada kalsın, Cenk Tosun da oyuna girsin. Çift forvete dön... Sivasspor kalecisi Tolgahan Acar için de bir parantez açmak lazım. Dün jeneriklik kurtarışlar yaptı ve galibiyette başrol oynadı. Samet Aybaba, mesleğine aşık çok beğendiğim bir teknik direktör. Dersine çok iyi çalışmış ve takımı bu kadar az topla oynamasına rağmen kazanmasını bildi. Beşiktaş bu yenilgi ile zirve yarışında çok ağır bir yara aldı. Beşiktaş'ta yolunda gitmeyen birşeyler var. Daha önceki yazılarımda da ifade etmeye çalıştım. Başarıya doymuşluk ve heyecanını yitirmek olabilir bu... Sorun sadece kapalı savunmaları açamamak değil çünkü. Bu kadar yaratıcı oyunculara sahip Beşiktaş'ın çelikten örülmüş duvarları bile delip geçmesi lazımdı.