VAYbuena!
Eskiden Dört Büyükler'in karşısına çıkan takımlar, adeta Çanakkale Geçilmez'i oynarlardı.
Varsa yoksa 1 puan için savaşırlardı sahada. Futbolun içine büyük paralar girince, galibiyet pastasına verilen primler artınca, kimse kimsenin gözünün yaşına bakmıyor. Mütevazı kadrolara sahip takımlar, Dört Büyükler'e başkaldırıyor artık.
Sahada her türlü zorluğu çıkarıyor. Dün Alanyaspor'a bakıyorum da mutlak kazanması gereken Fenerbahçe'den bile daha fazla hücumu düşünüyor. Hatta oyunun savunma yönünü hiç oynamayan, oynayamayan, sadece golü ve kazanmayı düşünen bir rakip vardı Fenerbahçe'nin karşısında.
Hal böyle olunca da Valbuena'nın yıldızlaştığı bir ilk yarı izledik. Fenerbahçe'de topu alan her futbolcu, hiçbir zorlukla karşılaşmadan kaleci Haydar ile adeta burun buruna geldi.
Janssen'in attığı goldeki fırsatçılığı, ilk golün mimarı Valbuena'nın skoru 2-1'e getiren golü ve şahane futbolu, Fenerbahçe taraftarını coşturdu ilk yarıda. Ama sarı-lacivertlilerin yediği golde Alanyaspor'un Fenerbahçe ceza sahasındaki verkaçları ve pas oyununun ardından attığı gol, 'Şampiyonluğa oynayan bir takım böyle bir gol yemez' dedirtti.
İkinci yarıda sahada Janssen fırtınası esti adeta. İlk yarıda golünü atan Janssen, yoktan var ettiği bir pozisyonda takımına penaltı kazandırdı. Giuliano'nun penaltı golünden sonra zaten Alanyaspor için herşeyin bittiğinin resmiydi.
Dün yine takımın en iyisi adeta karınca gibi çalışan, arı gibi bal üreten, 2 güzel gol atan Valbuena idi.
Janssen de hücumda müthiş işler yaptı ve galibiyette önemli rol oynadı.
Fenerbahçe dün kazanarak güven bunalımından çıktı. Ama sarı-lacivertlilerin takım olma yolunda hala çok eksikleri var.
Neto'ya rağmen savunma problemleri devam ediyor Fenerbahçe'nin...
Neden 82'yi bekledin Yanal!
Trabzonspor'un Başakşehir ile oynadığı test niteliğindeki maçta olumlu sinyaller gözlemledik.
Bunun yanında yıllardır çözüme kavuşturamadığı sorunların devam ettiğini de gördük.
Neydi olumlu sinyaller?
* Baskılı ve önde futbolu iyi oynadı Trabzonspor.
* Burak Yılmaz'ından, Mustafa Akbaş'ına kadar herkes özveri ile mücadele etti.
* Takım bütünlüğü ve yardımlaşma da üst düzeydeydi.
* Hücum aksiyonlarında topu hızlı çevirdi bordo-mavililer.
Trabzonspor'un eksik yönleri ise;
* Geriye dönüşlerde sorunlar yaşadı Trabzonspor.
* Özellikle rakibin kanat akınlarında ve ortalarında adam paylaşımında sıkıntılar vardı.
* Kucka'nın kritik top kayıpları ve final paslarındaki eksikliği dün de devam etti.
* Ersun Yanal, oyun 2-1 takımının lehineyken ve Trabzonspor iyi oynarken orta alan hamlesi yapmalıydı. Neden 82. dakikayı bekledi Yanal? Onazi değişikliği çok önceden yapılmalıydı. Tabi ki kırılma anı Yusuf Yazıcı'nın skor 2-1'ken üst direkte patlayan vuruşu idi.
Geçen hafta yaptığı değişikliklerle G.Birliği maçını alan Ersun Yanal, dünkü karşılaşmada hamlelerinde geç kalınca 1 puanla yetinmek zorunda kaldı Trabzonspor...
Sonuç olarak şunu da gördük;
Trabzonspor, Başakşehir karşısındaki futbolu ile üzerine koyarak devam ediyor. Bordomavililerin oyun kalitesi her geçen hafta daha iyiye gidiyor. Ama bu futbol, şampiyonluk için Trabzonspor'a yetmez!
Bizlere çok keyifli bir maç izlettirdikleri için iki takımı da tebrik etmemiz gerekir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.