Bire bin verdi ürün!
Yanardağ Ordusu gibi coşkuluydu dün akşam Galatasaray...
Sanki şampiyonluk maçına çıkıyorlardı... İştahlı, şahane futbolu ve adeta ateşlere basarak yürüyen takım ruhu ile Kasımpaşa'nın puan umutlarını yakıp kül etti Cimbom...
Binbir Gece Masalları'nı aratmayacak güzellikte bir tribün coşkusu...
Türk Telekom Stadı'nın tribünlerinden dalga dalga yükselen sarı-kırmızı renklere olan aşk, adeta bir ipeksi şelaleye dönüşerek Galatasaraylı futbolcuları ateşliyordu... Yer sarı, gök kırmızıydı sanki...
Bu kadar güzel bir atmosferde başlayan maça, iki takım futbolcuları da duyarsız kalmadı. Kemal Özdeş'in öğrencileri, oyunu hiç çirkinleştirmeden açık bir futbolu tercih edince;
Premier Lig tadında bir karşılaşma izledik ilk yarıda.
Gomis'in ilk yarının son bölümlerinde attığı bir gol var ki, tam bir forvet vuruşu...
'Gol Canavarı' Gomis, topu alır almaz Kasımpaşa defansındaki oyuncuları dağıttı, golcülük kitabını o anda yazdı ve kaleci Ramazan'ın canına okudu adeta... İlk golü de ikinci golü de şahaneydi Gomis'in...
İrma Kasırgası bile solda sıfır kalırdı dün gece Gomis'in futbolunun yanında...
Geride kalan 5 maçta 7 gol, 2 asist!
Bu nasıl bir kükremedir Gomis!
Vay rakip kalecilerin, vay rakip savunmaların haline!
Sarı-kırmızılılar, daha maçın ilk 45'lik bölümünde farka gidip, 3 puanı cebine koyabilirdi... Çünkü Tolga, Belhanda, Gomis, Mariano ve Rodrigues ile çok net fırsatları gole çeviremedi.
Herkes ektiğini biçiyor
Galatasaray'da Muslera hariç bütün futbolcular hücumu düşündü.
Zaman zaman birinci bölgede büyük açıklar verdi Cimbom. Böyle olunca Kasımpaşa da tehlikeli kontrataklar yakaladı. Linnes'in yerine sol bekte oynayan yeni transfer Latovlevici çok etkili oldu, hücuma çıkışlarda süratliydi, ayağa oynadı, geriye dönüşlerde de aksamadı. Mariano da aynen Latovlevici gibi mükemmele yakın bir futbol ortaya koydu. Kanatlar arı gibi çalıştı dün Galatasaray'ın. Aslan'ın tahrip gücü yüksek futbolcu, stadı dolduran yaklaşık 50 bine yakın Cimbomlu'yu coşturdukça coşturdu.
Bu sezonun geride kalan haftalarına şöyle bir baktığımızda en hızlı ve en güzel ilk yarı, dün Türk Telekom Stadı'nda oynandı.
İkinci yarının da ilk 45'ten geride kalır yanı yoktu. Top yine yeşil çimlerde hızlı döndürülüyor, tempo alıp başını gidiyordu. Dün gece Galatasaraylı futbolcuların formalarından sanki yılların teri aktı adeta. Formasını ıslatmayan, sahada basmadık yer bırakmayan Aslan yoktu. Sarı-kırmızılar, üç puanı çok istedi. Sahada futbolcular, tribünlerdeki Aslan Cimbomlular!
Futbolun rütbesinde alınteri, emek ve takım bütünlüğü vardır. Dün Galatasaray'da bunların hepsi vardı.
Bu kadar artı bir araya gelince galibiyet geliyor, üç puan geliyor... 12.
Adam'ın coşkusu çığ gibi artıyor, camia bütünleşiyor, yönetim rahat bir nefes alıyor.
Bir geçen sezonki Galatasaray'a bakın...
Bir de bu sezonki kükreyen, şaha kalkan Galatasaray'a!
Herkes ektiğini biçiyor. Galatasaray yönetimi de Tudor da nokta atışı işler yaptı.
Şimdi hasat mevsimi...
Bire bin verdi ürün...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.