Bu Fenerbahçe çok can yakar!
En başta şunu söylemem lazım.
Aykut Kocaman, iki sezondur sahada adeta yürüyen, rakip ceza sahasına gitmekten korkan, maç bitse de gitsek havasındaki Fenerbahçe'yi ayağa kaldırmış.
Dün şunu gördük ki; Fenerbahçe, kısa sürede Aykut Kocaman'ın bilgi, deneyim ve zekası ile şaha kalkan, kükreyen bir takım haline gelmiş. Avusturya deplasmanında Sturm Graz karşısında bunu gözlemledik. Elbette ki eksikleri var Fenerbahçe'nin...
Mesela rakibin hızlı hücumları karşısında bocaladı savunma; orta alan yeteri kadar defansa yardım etmedi. Ama ayağına topu alan her Fenerbahçeli futbolcunun kafasında hücum var, gole gitmek vardı. Geride kalan son iki sezonda oynanan futbolu beğenmediği için tribünlere gitmeyen sarı-lacivertli taraftarlar, dün ilk yarıda Fenerbahçe'nin oynadığı tahrip gücü yüksek futbol karşısında adeta mest olmuştur.
İlk yarıda sağ kanadı Şener, Alper ve zaman zaman da Valbuena ile çok iyi kullandı Fenerbahçe. Sturm Graz'ın sol tarafı adeta felç oldu bu ataklar karşısında.
Yenilen golde Şener'in ağır kalışının ve rakibine orta yaptırışının payı vardı elbette ki... Ancak geriye düşmesine rağman hiç panik yapmadan rakibin üzerine giden bir Fenerbahçe izledik.
İlk yarıda sahanın yıldızı Alper Potuk, çalımlarla girdiği ceza sahasında bir bilardo ustası gibi sıfırdan kale önündeki Marecis'in dizine topu çarptırarak beraberlik golümüzü getirdi.
Rakip kendi kalesine golü attı ama Alper'in asisti de mükemmeldi.
Roman Neustadter'in attığı golde ise Valbuena'nın kafaya teslim korneri jeneriklikti. Tabii ki Roman'ın yerden yaklaşık 1 metre havaya yükselip topu köşeye çakışı da ustalık kokuyordu.
Valbuena tam bir lider
İlk yarıda sağ kanadı çok etkili kullanan Fenerbahçe, sağdan Hasan Ali ile çok fazla atak geliştiremedi. Çünkü Hasan Ali, daha çok savunma yapmayı tercih etti mecburen. İlk yarıda Fenerbahçe'nin en iyileri Alper Potuk ve Valbuena idi.
Gol umudumuz 20 yaşındaki Ahmethan ise tecrübesizliğinden olacak ki aldığı topları ezdi veya rakip stoperlere kaptırdı.
Ama Ahmethan iyi niyetliydi ve üzerinde durulması gereken bir forvet... İkinci yarıda da Alper resitali devam etti.
Uzun yıllardır Alper Potuk'u bu kadar formda ve etkili görmedim. Böyle devam ederse Fenerbahçe'nin yeni sezonda en büyük transferi Alper olur.
Yeni transferlerden Dirar ise bitip tükenmek bilmeyen enerjisi ile bir karınca çalışkanlığında. Bütün açıkları kapatmaya çalışıyor. Öz güveni çok yüksek bir oyuncu Dirar.
Maçın son bölümünde Sturm Graz, beraberlik golünü bulmak için bütün riskleri alınca; Aykut Kocaman oyuna mühadale etti ve hafif sakatlığı bulunan Mehmet Topal'ı oyuna aldı.
Ahmethan Köse'nin yerine oyuna giren yeni transferlerden İsla ise son 15 dakikada görev aldı ama kumaşının ne kadar kaliteli olduğu topa hükmettiği her harekette gözler önüne serildi.
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz;
Fenerbahçe artık yürümüyor, koşuyor;
Fenerbahçe artık skoru korumaya çalışmıyor, gol için yükleniyor; Fenerbahçe artık korkak değil, cesur futbol oynuyor.
Bu da Aykut Kocaman farkı...
Dün gece 2-1 kazandığımız bu maçın rövanşı ne mi olur? Fenerbahçe güle oynaya bu turu geçer.
Sturm Graz karşısında izlediğim Fenerbahçe, bu etkili futbolu ile ligde ve Avrupa'da çok takımın canını yakar...
25 milyon Fenerbahçe taraftarı, böyle bir takım istiyordu. O takım da gümbür gümbür geliyor...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.