Önce bir hayaldi

Ünlü şair Edgar Allen Poe'nin meşhur bir sözüdür:
'Dünyanın gördüğü en büyük başarı, önce bir hayaldi.' Devre arasında kampında aslında her şey kaptan Sosa'nın barbekü partisi sonrası sarf ettiği üç kelime ile başladı: Bir hayalimiz var. Ne fazlasıyla iddialı ne de çok alçak gönüllü bir ifadeydi. Kaptanın tıpkı sahada yaptığı gibi, saha dışında da bir denge kurmasıydı bu kelimeler.
Biraz derinlemesine bakarsanız, Trabzonsporluluğu özümseyen, bu şehrin ve camianın ne istediğini bilen, bu beklentileri karşılayacak potansiyeli kendinde ve takım arkadaşlarında gören bir liderin çizdiği yol haritasıydı. Daha sonra teknik heyetin ve yönetimin de kaptanı tasdik eden ifadeleri oldu.

***

Zaten bütün zorlu yolculuklar öncesinde gereken ilk şey fikir birliğidir. Ve Trabzonspor bu birliği sağlamış gibi görünüyor. Evet belki çok uzun bir yol var, belki aşılması gereken çok engel var. Ama "En büyük çınar bir tohumdu, en büyük kuş bir yumurtada gizliydi!" Sezon başından itibaren liderlik görevini fazlasıyla yerine getiren Sosa'ya, istikrarlı performansını devam ettiren Sörloth ve Nwakaeme'nin katılması, savunmada Campi'nin gün geçtikçe gelişen oyunu, Ndiaye'nin 40 yıllık Trabzonsporluymuş gibi sahadaki duruşu, kısa sürede takımın önemli bir parçası haline gelen Guilherme ve kaleci Uğurcan'ın dünya devlerinin dikkatini çeken performansı… Tüm bunlar birleştiğinde yıllardır umutsuzlukla yoğrulmuş olan Trabzonsporluların gözünde parıldayan umutlar görüyoruz artık.
O hayalin peşinde sadece Sosa ve arkadaşları değil milyonlar koşuyor.