Maç kondisyonu
Farioli'nin Ajax'ına bakın ve sonra aynı hocanın çalıştırdığı dönemdeki Karagümrük'ü hatırlayın, İtalyan iki takıma da aynı oyunu oynatmaya çalıştı. Hatırlarsınız, Karagümrük savunmada kaptırdığı toplarla çuvalla gol yedi, çünkü bizim ligimizde Farioli'nin istediği maç kondisyonuna erişemezsin.. Buna karşılık Hollanda Ligi'nde ve Avrupa elemelerinde de Ajax benzer goller yedi. Çünkü önde basacak enerjisi olan her takım, böyle saplantılı teknik adamların takımlarına gol atar. Farioli'nin dünkü şansı elinde bir Hollanda takımı, karşısında ise liginden dolayı maç kondisyonu yetersiz olan Türk takımı olmasıydı. Maç kondisyonu antrenmanda çalışarak gelişmez, vücut ritminiz durarak oynanan maçlara göre ayarlanmışsa işiniz biter. Bizimki tam öyle…
Yani… Yanisi şu, hakemlerimiz, bizim ligimizi durarak oynatmaktan vazgeçmezlerse en pahalı transferleri yapsak da Avrupa'da zorlanırız. Nokta. Ajax dünya devi mi!? Hayır! En iyilerinden biri Traore bizim Başakşehir'de yedek bekliyordu! 40 yaşında bir kaleci ve genç bir futbolcu topluluğundan oluşan, ezber oynayan ama öne, arkaya iyi koşan bir takım Ajax. Biz, gençlik aşısı Mustafa'ya rağmen önde baskı kuramadık çünkü Gedson dışında basan yoktu. Rashica ve Rafa ayaklarına top gelmesini beklediler. Onana ayağındaki topları bile kullanamadı. Savunmamız ona keza. Dolayısıyla Ajax savunmasını hataya zorlayamadık. Onlar ise önde eksiksiz bir baskı uyguladılar ve bizi hataya zorladılar. Hikaye bu kadar basit. Durarak oynayamazsın… Avrupa'da başarı istiyorsan ayağına top beklemeyip topa gideceksin, arkadaşının en rahat pas verebileceği açıları bulacaksın, top sana gelmeden kime atacağına karar vereceksin, çok koşacaksın, çabuk oynayacaksın. Dün Ajax tüm bunları iyi yaptı, Beşiktaş yapamadı farkı da bu yarattı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.