İsmael’i ya gönderin ya tam destek verin
- Turgay Demir Yazıları
- 21 Eylül 2022, 19:49:37, Güncelleme: 22 Eylül 2022, 06:50:08
SEVGİLİ Başkan Ahmet Nur Çebi, Valerien İsmael'in arkasında duracağını açıkladı.
Bu güzel. Üstelik Başkan bunu ilk kez yapmıyor, Sergen Yalçın ve Önder Karaveli dönemlerinde de işler kötü giderken Başkan Çebi iki hocaya da sahip çıkmıştı. Ne var ki, ikisi de şimdilerde Beşiktaş'ta değil.
Valerien İsmael yarın gider demiyorum, gitmeli diyorum.
Yok eğer Başkan Çebi, hocaya gerçekten inanıyorsa o zaman başka bir adım daha atmalı ve "Derbiyi kaybetsek dahi hocamızla devam edeceğiz" demelidir. Bu çok önemli. Çünkü tüm camia "Fener maçını kaybedersek hoca gider" görüşünde. Futbolcular da böyle düşünceye kapılırlar ise derbiye motive olma şansları bile kalmaz.
ACEMİ VE ÖZGÜVENSİZ
Değirmende ağartmadık bu saçları; Valerien İsmael'le olmaz bu iş. Görünen köy kılavuz istemez.
Hoca acemi ve ne yaptığını bilmiyor.
Bilmiş olsa, uzmanı olduğu üçlü savunmayla devam eder, oyuncu değişikliklerini de bildiği gibi yapardı. Oysa durum öyle değil.
Eleştiriler artınca uzmanı olduğunu söylediği üçlü savunmadan vazgeçti. Alanya maçında 46'da üç oyuncu değiştirip, alınmış maçı beraberliğe teslim ederken yine çok eleştiri aldı ve ertesi hafta 90 artı 2'ye kadar takıma müdahale etmedi. İkisi aynı anda yorulduğunda N'Koudou'yu sahada tutup Muleka'yı çıkarıyordu, bu konuda eleştiri alınca İstanbul maçında, ikisi de aynı derecede kötüyken Muleka'yı sahada tutup N'Kouduo'yu çıkardı.
KİMSE MOTİVE OLAMAZ
Manzara bu kadar açık ve netken Başkan Çebi yine de hocanın arkasında duracaksa saygı duyarım ama bunu her şart altında yapacağını söylemesi ve tam destek vermesi gerek. Eğer derbi kaybedildiğinde İsmael gidecekse derbi beklenmemeli. Yok eğer kalacaksa derbi kaybedilse dahi görevde kalmalı. Bu çok ama çok önemli bir ayrıntı. Futbolcular başta tüm camia bilmeli ki, hocanın kaderi derbiye bağlı değil. O takdirde hem camia, hem de takım kenetlenir ve öyle çıkar derbiye. Maçın skoruna göre gitmesi muhtemel bir teknik adam kendisini bile motive edemez ki, futbolcuları adapte edebilsin.
ANLIK KARAR ALINMAZ
Beşiktaş kulübü, anlık kararlarla yönetilmemelidir. İsmael'e ya tam güven verilsin ya da gönderilsin.
Aksi halde kaybeden Beşiktaş olur, hem derbiyi, hem de ligi.
Bu satırların yazarı 40 yıldır Beşiktaş'ın teknik adamlarını didik didik inceler. Gordon Milne'yi, özellikle yabancı oyuncu tercihleri konusunda yıllarca eleştirdim. Scala, Toshack, Rıza Çalımbay, Ertuğrul Sağlam, Daum, Tayfur Havutçu, Carvalhal, Schuster, Tigana başta hiç biriyle kişisel hesabımız yoktu sadece Beşiktaş'ı düşündük.
Tıpkı Şenol Güneş'in kafasına Milli Takım sevdası düştüğü andan itibaren onu da eleştirdiğimiz gibi. Tıpkı şekilde, Sergen Yalçın'ın şampiyonluk sonrasında motivasyonunu kaybettiğini görüp eleştirdiğimiz gibi. Söylediğim kısa ve net; ya hocaya tam sahip çıkın ya şu milli takım boşluğunda gönderin. Beşiktaş'ın ve hocanın kaderini derbiye bağlamayın.
Bu güzel. Üstelik Başkan bunu ilk kez yapmıyor, Sergen Yalçın ve Önder Karaveli dönemlerinde de işler kötü giderken Başkan Çebi iki hocaya da sahip çıkmıştı. Ne var ki, ikisi de şimdilerde Beşiktaş'ta değil.
Valerien İsmael yarın gider demiyorum, gitmeli diyorum.
Yok eğer Başkan Çebi, hocaya gerçekten inanıyorsa o zaman başka bir adım daha atmalı ve "Derbiyi kaybetsek dahi hocamızla devam edeceğiz" demelidir. Bu çok önemli. Çünkü tüm camia "Fener maçını kaybedersek hoca gider" görüşünde. Futbolcular da böyle düşünceye kapılırlar ise derbiye motive olma şansları bile kalmaz.
ACEMİ VE ÖZGÜVENSİZ
Değirmende ağartmadık bu saçları; Valerien İsmael'le olmaz bu iş. Görünen köy kılavuz istemez.
Hoca acemi ve ne yaptığını bilmiyor.
Bilmiş olsa, uzmanı olduğu üçlü savunmayla devam eder, oyuncu değişikliklerini de bildiği gibi yapardı. Oysa durum öyle değil.
Eleştiriler artınca uzmanı olduğunu söylediği üçlü savunmadan vazgeçti. Alanya maçında 46'da üç oyuncu değiştirip, alınmış maçı beraberliğe teslim ederken yine çok eleştiri aldı ve ertesi hafta 90 artı 2'ye kadar takıma müdahale etmedi. İkisi aynı anda yorulduğunda N'Koudou'yu sahada tutup Muleka'yı çıkarıyordu, bu konuda eleştiri alınca İstanbul maçında, ikisi de aynı derecede kötüyken Muleka'yı sahada tutup N'Kouduo'yu çıkardı.
KİMSE MOTİVE OLAMAZ
Manzara bu kadar açık ve netken Başkan Çebi yine de hocanın arkasında duracaksa saygı duyarım ama bunu her şart altında yapacağını söylemesi ve tam destek vermesi gerek. Eğer derbi kaybedildiğinde İsmael gidecekse derbi beklenmemeli. Yok eğer kalacaksa derbi kaybedilse dahi görevde kalmalı. Bu çok ama çok önemli bir ayrıntı. Futbolcular başta tüm camia bilmeli ki, hocanın kaderi derbiye bağlı değil. O takdirde hem camia, hem de takım kenetlenir ve öyle çıkar derbiye. Maçın skoruna göre gitmesi muhtemel bir teknik adam kendisini bile motive edemez ki, futbolcuları adapte edebilsin.
ANLIK KARAR ALINMAZ
Beşiktaş kulübü, anlık kararlarla yönetilmemelidir. İsmael'e ya tam güven verilsin ya da gönderilsin.
Aksi halde kaybeden Beşiktaş olur, hem derbiyi, hem de ligi.
Bu satırların yazarı 40 yıldır Beşiktaş'ın teknik adamlarını didik didik inceler. Gordon Milne'yi, özellikle yabancı oyuncu tercihleri konusunda yıllarca eleştirdim. Scala, Toshack, Rıza Çalımbay, Ertuğrul Sağlam, Daum, Tayfur Havutçu, Carvalhal, Schuster, Tigana başta hiç biriyle kişisel hesabımız yoktu sadece Beşiktaş'ı düşündük.
Tıpkı Şenol Güneş'in kafasına Milli Takım sevdası düştüğü andan itibaren onu da eleştirdiğimiz gibi. Tıpkı şekilde, Sergen Yalçın'ın şampiyonluk sonrasında motivasyonunu kaybettiğini görüp eleştirdiğimiz gibi. Söylediğim kısa ve net; ya hocaya tam sahip çıkın ya şu milli takım boşluğunda gönderin. Beşiktaş'ın ve hocanın kaderini derbiye bağlamayın.