Takımı gösteren GOLCÜDÜR!
Transfer anlamında Haziran ayı, tıpkı İstanbul'un havası gibi parçalı bulutlu geçti diyebiliriz. Temmuz'da ise hem başkanlar, hem futbolcular, hem de taraftarlar sular-seller gibi terleyecekler diyebiliriz.
GOMEZ, FALCAO, SAMATTA!
Bilen bilir, bu satırların yazarının futbol kitabının ilk sayfasında kocaman harflerle GOLCÜ kelimesi yazar. Atan ve tutan iyi olacak masalı da kesmez beni; golcün sağlam olacak, asıl önemli olan budur.
Fenerbahçe'nin dört sezondur yaşadığı sıkıntıya bakın, Galatasaray'ın Gomis'i gönderdikten sonra yaptığı transferleri Diagne'yi, Falcao'yu, Mohamed'i hatırlayın, Beşiktaş'ın Gomez'li ya da Aboubakar'lı kadrolarının neler yaptığını düşünün ve onlarsız kadrolarla ne sıkıntılar yaşadığını hatırlayın.
Aynı şekilde Fenerbahçe'nin yıllardır Samatta, Valencia, Berisha derken nasıl gol problemi yaşadığını not alın bir yerlere… BİR GOLCÜ BİN AYIP ÖRTER
Futbolu bilen için sözü uzatmaya gerek yoktur da, bir türlü öğrenemeyenler için böyle detaylı tanımlamalara gerek var.
Bu vesileyle tüm başkan, yönetici ve teknik adamlara sesleniyorum; sizi kaleci ya da stoper kurtarmaz, golcü kurtarır. Bir golcü bin ayıp örter! Stoperi olmayan bir gün ağlar, golcüsü olmayan her gün ağlar.
Benim bakışım bu, başkaları başka türlü bakar ona da saygı duyarım.
Bize düşen kendi bakışımızla olayları yorumlamak. Öyleyse devam edelim.
WEGHORST LİGİ SALLAR
Golcü dediğimiz oyuncu tarih boyunca hep çok önemli olmuştur, bugün ise diğer mevkilerdeki oyuncular arasında pek fazla fark kalmamış olması golcüleri çok daha farklı bir yere taşımaktadır. O sebeple başta Beşiktaş olmak üzere tüm kulüplerin yapmaları gereken en önemli hamle işin bu tarafını çözmektir.
Beşiktaş, Weghorst'la derdine derman buldu gibi. İş ıslak imzaya kaldı, o da bugün-yarın atılır.
Hollandalı golcü, Valerien İsmael'in sisteminde de çok önemli bir rol üstlenecektir ama yarın bir gün sistem ya da hoca değişse bile Beşiktaş'ın en etkili silahı olmaya devam edecektir.
ÇEBİ TUZAKLARA DÜŞMEDİ
Başkan Ahmet Nur Çebi'yi bu açıdan kutluyorum. Abdülkerim Bardakçı, Kazımcan Karataş ya da başka bir oyuncuyu yüksek rakamlarla kadrosuna katmaya çalışmadı. Aksine rakamlar kafasındaki standartların üzerine çıkınca Çebi geri çekildi. Buna karşılık golcü konusunda hep büyük düşündü ve asla geri adım atmadı.
Yeri geldi rest çekti, yeri geldi alternatif isimleri gündeme taşıyıp asıl hedefindeki oyuncuya gözdağı verdi. Sonunda da ilk hedefi olan Weghorst'u bitirme noktasına geldi.
YILLARCA YANLIŞ YAPTIK
Bence tüm kulüpler örnek almalı bu stratejileri.
Yıllarca "Çaya çorbaya, doldur torbaya" misali Süper Lig'i bir anlamda futbolcu çöplüğüne çeviren kulüp yöneticileri artık çok daha dikkatli olmak zorundalar. Çünkü deniz bitti.
Yapılacak her transfer tam isabet olmayabilir ama her sezon en azından yüzde 70 gibi bir başarı oranı yakalamak şart. Doğru oyuncuyu, doğru şartlarda oynatıp günü geldiğinde de doğru şartlarda elden çıkarmak aklın yoludur.
Evet yazının ilk satırlarında da belirttiğimiz gibi, temmuz sıcağı transfer pazarını kasıp kavuracak.
Heyecan bizi bekliyor. Umalım ki tüm kulüplerimiz pazarda filelerini uygun şartlarda doldurabilsinler.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.