Valerien’e mektup
Beşiktaş'ta İsmael'le birlikte bir sistem sorunu yaşanacak gibi görünüyor.
Çünkü mevcut kadronun stoperleri geriden oyun kurmak için çok uygun değil. 4'lü savunmada bile rakip baskısını kıracak paslaşmalar yapamayan oyuncular 3'lüde hiç yapamaz.
Taktik mi takıntı mı?
Bir teknik adam mevcut kadroyu kendi kurmuş ise ve kafasındaki sisteme uygun oyuncular aldıysa o sistemi oynatmakta ısrar etmesinde hiçbir sakınca yok.
Ancak kendi kurmadığı bir takıma ve kafasındaki sisteme hiç uymayan oyunculara 'mutlaka böyle oynayacaksınız' diyen teknik adam benim nazarımda -1 puanı almıştır bile. Çünkü takımın başına geçen kişiden ilk beklenen şey gerçekçi olması ve elindeki futbolcuların oyun karakterlerine göre en uygun sistemi tercih etmesidir.
Tersi taktik değil takıntı olur.
Avcı yapmış pişan olmuştu.
Abdullah Avcı dönemi benzer sıkıntılar yaşanmıştı. Beşiktaşlılar hatırlayacaktır Avcı, geriden oyun kurarken kalecinin ayağına topun kaç defa değeceğini bile söylüyor, kendi istatistik takıntılarını oyunculara da şırınga ediyordu.
Bu şartlarda Beşiktaş, G.Saray derbisine kadar galibiyet alamamıştı.
O maçta futbolcuların aldığı inisiyatifi fark eden Avcı "Biz de kendimizi sorgulayacağız, bazı şeylerde ısrar etmeyeceğiz, daha uygun sistemle oynayacağız" diyerek gerçeği görmüş ve galibiyetler gelmişti.
Umalım ki İsmael, üst üste mağlubiyet yaşamadan bu gerçeği görebilsin.
TESTİ YİNE KIRILDI
Türk futbolunda problemsiz gün yaşanmıyor. Yayın ihalesi konusunda sıkıntılar sürerken şimdi bir de tahkim kurulunun hakemleri göreve iade etmesi diye özetleyeceğimiz yeni bir problemimiz oldu.
Kurallar belli; bazı hakemlerin geri çekeceksen eğer kimini emekliye sevk ederek yaparsın kimini de görev vermeyerek pasifize edersin.
MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu bir sezonda kaç hakemin klasmanını düşürebileceğini biliyordu.
Bile bile lades yapmış oldu. Aklın yolunu tercih etseydi şu gürültüye gerek kalmazdı.
En baştan yapması gerekeni şimdi yapacak ve tahkimin göreve iade ettiği hakemlere maç vermeyip pasifize edecek. Yani yine testi kırıldı ve yol ancak bulundu.
BÜYÜK SERMAYE ŞART
Beşiktaş, F.Bahçe, G.Saray bu sezon deyim yerindeyse ızdarap yaşıyorlar.
Teknik adam problemleri sezon boyu sürdü. Kimse başkanından memnun değil. Burak Elmas ibra edilmedi ve şimdi ligde zorda olan G.Saray'ı bir de kongre bekliyor.
Bu kısa hatırlatmalardan sonra şunu net olarak söylemeliyim.
Bu kulüpler mevcut borç yükleriyle bundan sonra her zaman kaosa yakın huzura uzak olacaklardır.
Kurtuluş büyük sermayedarların bu işe girmesi ve kulüpleri satın almasıdır. Çünkü bu kaotik ortam böyle devam ederse satılacak halleri bile kalmayabilir.
MARKA DEĞERİ
Yayın ihalesinde TFF rakamı yükseltmek için her imkanı sonuna kadar zorluyor. Kimse kıymetini bilmese de başkan Nihat Özdemir'in gayreti takdire değer.
Bu ihalede yaşanan sıkıntıların gelecek dönemlerde azalması için bir marka değeri yaratmak ve onu korumak şarttır.
Bugün yayın ihalesindeki problemlerden şikayet eden başkanlar önce şunu anlayacaklar ki her maçtan sonra hakemlere, federasyona veryansın ederek marka değeri korunmaz; olmayan değer de elinizden uçar gider.
Lütfen dikkat.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.