Kaçshuayi!
Önceden sadece gol kaçırıyordu, artık kaleye girmek üzere olan topları da bir savunmacı gibi dışarı atabiliyor!
Sanki yeteneklerine el konulmuş gibi! Pes!
Rıdvan Yılmaz ortaları hep sol çaprazdan rakibe yapıyor, bir kez bile sıfıra inmeyi denemiyor!
Larin ayağında topu tutamıyor, şut atamıyor, iki adım mesafedeki rakibe pres yapmıyor. Güven ona keza.
Larin'in yerlisi!
***
Vida sağlak olmasına rağmen, ne hikmetse topu hep kullanmadığı sol ayağında tutuyor ve rakip baskı yaptığı anda da ya topu kaptırıyor ya da kalecisine iftira gibi bir pas atıyor.
Necip'in topa her girişi faul, topa ayak dışıyla giren ender futbolculardan ve her maç on birde!..
Bu manzara haftalardır aynı!.
Demek ki, bu hataların hiç birini gören ve düzeltmek için çaba harcayan kimse yok! Yani.. Yanisi şu; Beşiktaş'ın hocası yok, olsa her hafta aynı kuyuya düşmez bu takım!
Tebrikler (!) Önder hocam… Aynen devam, sahada saçmala, sonra bize Beşiktaş'ı ne kadar sevdiğini anlat olur mu!? Yiyen çok nasılsa!
***
Haftalardır olduğu gibi dün de fırtına gibi başlayan, üst üste yakaladığı pozisyonları beceriksizce kaçıran bir Beşiktaş vardı. Malum haftalardır hasbelkader bir gol attığında kah kendi hatasıyla, kah hakemin eyyamıyla, çok geçmeden mutlaka gol yiyen bir takım görüntüsünde Beşiktaş… Dün son maçlardan farklı olarak Ghezzal da şut olayında sınıfta kaldı.
Kepçe gibi sol ayağıyla attığı üç şut da kaleciye pas gibiydi.
Futbol en başta yetenekli oyuncularla oynanır. Beşiktaş'ta yetenekli ve futbol aklı olan oyuncu sayısı çok az; Ghezzal, Roiser, Josef, hepsi bu. Hal böyle olunca, nasıl maç kazanacaksınız, kazanamazsınız, kaybetmediğiniz zaman şükretmelisiniz!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.