Krizin adı yok!
- Turgay Demir Yazıları
- 01 Haziran 2021, 22:40:35, Güncelleme: 02 Haziran 2021, 06:50:08
Beşiktaş'ta Sergen Yalçın konusu henüz bir kriz haline gelmedi ama geldiği takdirde kimse şaşırmamalı… Hiç uzatmadan bodoslama konuya dalmak gerekirse işin özeti şu; Başkan Çebi ve Sergen Yalçın'ın akıllarını karıştıranlar var! Gıybet yapanların tümüne kulaklarını tıkayıp bir araya gelseler, Başkan Ahmet Nur Çebi, Asbaşkan Emre Kocadağ ve Sergen Yalçın'ın bu işi çözmeleri hiç zor olmaz… Şimdi isim isim girmiyorum konuya ama yeri geldiğinde onu da yapacağım… Herkes bir hesap peşinde… Bir grup var, Başkan Çebi'ye düşüncelerini söylerken, asıl niyetlerini yani Sergen hocayı istemediklerini gizliyorlar…
Tezlerini sürekli tasarruf tedbirleriyle bitirip bunun üzerinden hocaya hem sözleşme, hem de transfer darbesi vurmak istiyorlar…. Sergen Yalçın'ın yanında da, ilk fırsatta kendilerinin gemiden atılacağını düşünenler olduğu için onlar da hocayı bir şekilde etkiliyorlar… Gelinen noktada Başkan Nur Çebi, fazla transfer yapmadan, hocaya da bol bonuslu ama özünde hocanın beklediğinden daha düşük rakamlardan oluşan bir sözleşme önermek istiyor… Sergen Yalçın ise kendine güvenen bir teknik adam olarak "Taraftar başarıya doymaz yeni sezonda yeni zaferler isterler. O nedenle iyi transferler yapmak zorundayız" noktasında duruyor…
Başkan'a göre iki ya da üç önemli oyuncu ve beş-altı genç yetenekle transfer kapatılmalı… Sergen hoca ise mevcut kadronun temeli korunsa bile takımda direkt oynayacak beş iyi oyuncu ve en az bir o kadar da alternatif istiyor… Bir orta yol bulunur mu? Bulunmalı… Sergen hoca Beşiktaş tarihin en kritik döneminde çok önemli bir şampiyonluk kazandı… Bunun değeri, Şampiyonlar Ligi direkt katılımı ile birlikte, nereden bakarsanız bakın (Gruplardan çıkılması halinde) 70-75 milyon euro civarında…
Olaya bence şu pencereden bakmak belki çözüme giden yolu kısaltabilir; Beşiktaş şampiyon olamasaydı bu gelirin yüzde 80'ni olmayacaktı… Yani diyorum, şampiyonluğu kaybetmiş gibi düşünüp, yeni sezonda şampiyon olmaya mecbur hissedip ona göre planlama yapmak ve Şampiyonlar Ligi'nde de biraz yol yürümeyi hedeflemek, neden savurganlık olsun ki? Yeter ki hocayla bir an önce imza atılsın, geri kalan her şey konuşularak çözülür.
Tezlerini sürekli tasarruf tedbirleriyle bitirip bunun üzerinden hocaya hem sözleşme, hem de transfer darbesi vurmak istiyorlar…. Sergen Yalçın'ın yanında da, ilk fırsatta kendilerinin gemiden atılacağını düşünenler olduğu için onlar da hocayı bir şekilde etkiliyorlar… Gelinen noktada Başkan Nur Çebi, fazla transfer yapmadan, hocaya da bol bonuslu ama özünde hocanın beklediğinden daha düşük rakamlardan oluşan bir sözleşme önermek istiyor… Sergen Yalçın ise kendine güvenen bir teknik adam olarak "Taraftar başarıya doymaz yeni sezonda yeni zaferler isterler. O nedenle iyi transferler yapmak zorundayız" noktasında duruyor…
Başkan'a göre iki ya da üç önemli oyuncu ve beş-altı genç yetenekle transfer kapatılmalı… Sergen hoca ise mevcut kadronun temeli korunsa bile takımda direkt oynayacak beş iyi oyuncu ve en az bir o kadar da alternatif istiyor… Bir orta yol bulunur mu? Bulunmalı… Sergen hoca Beşiktaş tarihin en kritik döneminde çok önemli bir şampiyonluk kazandı… Bunun değeri, Şampiyonlar Ligi direkt katılımı ile birlikte, nereden bakarsanız bakın (Gruplardan çıkılması halinde) 70-75 milyon euro civarında…
Olaya bence şu pencereden bakmak belki çözüme giden yolu kısaltabilir; Beşiktaş şampiyon olamasaydı bu gelirin yüzde 80'ni olmayacaktı… Yani diyorum, şampiyonluğu kaybetmiş gibi düşünüp, yeni sezonda şampiyon olmaya mecbur hissedip ona göre planlama yapmak ve Şampiyonlar Ligi'nde de biraz yol yürümeyi hedeflemek, neden savurganlık olsun ki? Yeter ki hocayla bir an önce imza atılsın, geri kalan her şey konuşularak çözülür.