Tarih böyle yazılır
Hollanda üç kez Dünya Kupası finali oynamış bir rakip.
Mevcut kadrosundaki oyuncuların önemli bir bölümü, Liverpool, Juventus, Barcelona, Lyon, ManU gibi devlerde forma giyiyor… Peki bunlar bizi korkuttu mu?
Hayır! Burak Yılmaz'ın dediği gibi biz hiç kimseden korkmayız… Korkmadık da… Maçın başından itibaren, güçlü rakibimiz karşı rahat, özgüvenli ve yaptığımız işten keyif alarak oynadık.
Burak Yılmaz tarih yazdı ve bunun üzerine benim Burak için başka bir şey yazmama gerek yok.
***
Eskiden onlar bu kadar rahat olurlardı, dün de aslında öyle havalı bir başlangıç yaptılar. Biz kaleye gitmek için zorlanırken onlar iki pasta kalemize gelebileceklerini gösterdiler.
Sonra mı… Sonra bizim çocukların akıllarına kimseden korkmamaları gerektiği geldi. Bizimkilerin önemli bir bölümü de Avrupa'nın devlerinde forma giyiyorlardı ve özgüvenleri yerindeydi… Çağlar, Ozan, Burak müthiş oynadılar diyeceğim ama böyle bir detaya gerek yok çünkü tüm takım şahane oynadı.
Çoğu maçta kaçırdıklarımızı bu kez attık. Burak ve Hakan'la durumu 3-0 yaptığımızda rakibimizin yaşadığı şaşkınlığı anlatamam.
***
Fark üçe çıktıktan sonra oyunun şekli değişti. Şenol hoca 64'teki Yusuf- Caner değişikliği dışında bekledi… Sanırım iyiler arasından kimi çıkaracağını bulamadı ya da kıyamadı.Bu durum az kalsın 3-0'dan 3-3 olan Beşiktaş-F.Bahçe maçına dönüyordu ki, Kral Burak bir kez daha sahne aldı ve muhteşem bir frikikle maçı aldı, götürdü… O gol olmasa işi kotarabilir miydik, bilmiyorum.
Yorulan oyuncuyu değiştirmek, çok beklememek, sahaya taze kan sürmek gerek sevgili hocam… Skorlar çok çabuk değişebiliyor malum.
Her neyse… Kupa 2022'ye iyi başladık.
Darısı Norveç ve Letonya maçlarına…
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.