Şampiyonluk yolu
- Turgay Demir Yazıları
- 15 Ocak 2020, 00:30:13, Güncelleme: 15 Ocak 2020, 07:50:06
Beşiktaş transfer dönemini istediği şekilde geçiremedi.
Sebebi malum, kasa boş..
Bu şartlarda Abdullah Avcı'nın yapması gereken tek şey mevcut kadroyu iyi organize edip sistemi de ona göre modifiye etmek.
Siyah-beyazlı takımın ilk yarıdaki performansı çok yetersiz değildi, şartlara göre değerlendirirsek bunu söylememiz gerek. Yapılan transferlerin büyük bölümü bekleneni veremezken Elneny, Ruiz, Rebecho ve Diaby; zaman zaman saman alevi gibi parladılar hepsi bu. İkinci yarıda çok daha fazlasını yapmaları şart.
Kartal'ın golcüsü Burak Yılmaz için de aynı şeyleri söylemeliyim. Burak bu ülkenin en iyi yerli golcüsü ve çok büyük bir tecrübeye sahip. Ligin ilk yarısında sakatlık ve ceza durumları nedeniyle beklenenin altında kaldı.
Eğer Beşiktaş şampiyonluk iddiasını son maçın, son düdüğüne kadar taşıyacaksan, Kral Burak bu filmin baş aktörü olmak zorunda.
Sahadaki performans birazda oyuncuların moral motivasyonlarına bağlı olduğu için transfer dönemini boş geçiren yönetimin en azından oyuncu ödemeleri konusunda hata yapmaması şart. Başta Karius olmak üzere tüm oyuncuların şampiyonluğa odaklanması birazda banka hesaplarına bağlı.
Profesyonelliğin kuralı bu.
Taraftar kulübün durumunu bildiği için transfer dönemindeki durgunluğu kabullendi ama oyuncu ödemelerinde gecikme olur ve bu sorun dışarıya taşacak kadar büyürse çarşı karışır gibi geliyor bana. Başkan Ahmet Nur Çebi'nin yapması gereken en önemli şey bence bu oyuncu ödemelerini sağlama almak.
Bu takdirde Avcı takımı daha iyi motive eder ve sahadaki performans artabilir.
Beşiktaş şampiyonluğa oynayacaksa taraftarı da arkasında durmak zorunda... Her maçta o tribünler dolmalı ve oyuncular manevi olarak da sıkı şekilde desteklenmeli. Ligin ikinci arasında yarış çok amansız olacak bu net belli. Kulüp başkanlarının, yöneticilerinin yaptığı açıklamalar ortalığı toz duman etti.
Beşiktaş yönetiminin sessiz kalması hata mı değil mi onu da ikinci yarı başladığında göreceğiz.
Ancak tecrübeyle sabittir ki, Bizim futbol Mahallesi'nde ağlamayana emzik vermezler... Sürekli konuşmak ne kadar yanlışsa, sürekli sessiz kalmakta o derece yanlış. Bu dengeyi sağlayabilen yöneticiler takımlarına büyük katkı yapar!
Sebebi malum, kasa boş..
Bu şartlarda Abdullah Avcı'nın yapması gereken tek şey mevcut kadroyu iyi organize edip sistemi de ona göre modifiye etmek.
Siyah-beyazlı takımın ilk yarıdaki performansı çok yetersiz değildi, şartlara göre değerlendirirsek bunu söylememiz gerek. Yapılan transferlerin büyük bölümü bekleneni veremezken Elneny, Ruiz, Rebecho ve Diaby; zaman zaman saman alevi gibi parladılar hepsi bu. İkinci yarıda çok daha fazlasını yapmaları şart.
Kartal'ın golcüsü Burak Yılmaz için de aynı şeyleri söylemeliyim. Burak bu ülkenin en iyi yerli golcüsü ve çok büyük bir tecrübeye sahip. Ligin ilk yarısında sakatlık ve ceza durumları nedeniyle beklenenin altında kaldı.
Eğer Beşiktaş şampiyonluk iddiasını son maçın, son düdüğüne kadar taşıyacaksan, Kral Burak bu filmin baş aktörü olmak zorunda.
Sahadaki performans birazda oyuncuların moral motivasyonlarına bağlı olduğu için transfer dönemini boş geçiren yönetimin en azından oyuncu ödemeleri konusunda hata yapmaması şart. Başta Karius olmak üzere tüm oyuncuların şampiyonluğa odaklanması birazda banka hesaplarına bağlı.
Profesyonelliğin kuralı bu.
Taraftar kulübün durumunu bildiği için transfer dönemindeki durgunluğu kabullendi ama oyuncu ödemelerinde gecikme olur ve bu sorun dışarıya taşacak kadar büyürse çarşı karışır gibi geliyor bana. Başkan Ahmet Nur Çebi'nin yapması gereken en önemli şey bence bu oyuncu ödemelerini sağlama almak.
Bu takdirde Avcı takımı daha iyi motive eder ve sahadaki performans artabilir.
Beşiktaş şampiyonluğa oynayacaksa taraftarı da arkasında durmak zorunda... Her maçta o tribünler dolmalı ve oyuncular manevi olarak da sıkı şekilde desteklenmeli. Ligin ikinci arasında yarış çok amansız olacak bu net belli. Kulüp başkanlarının, yöneticilerinin yaptığı açıklamalar ortalığı toz duman etti.
Beşiktaş yönetiminin sessiz kalması hata mı değil mi onu da ikinci yarı başladığında göreceğiz.
Ancak tecrübeyle sabittir ki, Bizim futbol Mahallesi'nde ağlamayana emzik vermezler... Sürekli konuşmak ne kadar yanlışsa, sürekli sessiz kalmakta o derece yanlış. Bu dengeyi sağlayabilen yöneticiler takımlarına büyük katkı yapar!