En büyük kim?
- Turgay Demir Yazıları
- 12 Ocak 2020, 00:39:39, Güncelleme: 12 Ocak 2020, 07:50:04
Son 20 yılda kulüplerin parasını har vurup harman savuranlar, taraftarın gazına gelip hesapsız-kitapsız transfer yapanlar şimdi etik kurallar başta her şeyi bir yana bırakıp yara sarmanın derdine düştüler. Çünkü deniz bitti...
Tarih 22 Eylül 2006... Bu köşede 1998-2006 yılları arasında kulüplerin yaptığı yabancı transferine yaklaşık 750 milyon dolar harcadıklarının altını çizip tüm detayların ardından şu cümleyle durumu özetlemiştim:
"Türk futbolu oynattığı yabancı futbolcular tarafından sömürülüyor ve bu geminin bu rakamlarla yüzmesi artık mümkün değil." Gemi battı! Hikaye bu kadar basit.
O nedenle Eskişehirspor'un zor durumda olmasına aldırmadan, son para kazanma ihtimali olan Sekidika'yı Galatasaray, tüm etik kuralları çiğneyerek kulübünü saf dışı bırakarak alıyor. Aynı şekilde Beşiktaş, menajer ve asıl kulübüyle anlaşırken şu anda formasını giydiği Malatyaspor'u yok sayarak Guilherme ile anlaşıyor.
Vahşi futbol düzenimize hoş geldiniz. Bunlar daha başlangıç.
Kurtlar av bulamayınca bir çember çizer ve dönmeye başlarlar, ilk düşen de diğer kurtların avı olur. Yakındır, DÖRT BÜYÜKLER çember çizip dönmeye başlayacaklar...
H H H
TFF, ilk yaptığı hatadan sonra şimdi haklı olarak doğru kabloyu kesti ve Fenerbahçe ile Beşiktaş'ın limit arttırma taleplerini reddetti.
Bu vesileyle Beşiktaş'ın Guilherme transferi yatabilir, Fenerbahçe için ise ceza kapıda diyebiliriz.
Yani durum vahim, hem de tüm kulüpler için...
Kurtuluş reçetesi derseniz öyle tatlı bir ilaç yok, bizde değil dünyada yok!
Acı ilacı içmek şart... Transfer hovardalığı son bulacak, yöneticiler yaptıkları transferlerin sorumluluğunu alacak, alt yapılar alt yapı olmaktan çıkıp GERÇEK ANLAMDA BİR FUTBOL BANKASI HALİNE getirilecek...
Biliyorum kolay değil, dahası lafa gelince herkes aynı şeyi söylüyor ve söylemesi gerçekten kolay.
Ancak iş icraata gelince zor.
Rahmetli Mehmet Üstünkaya böyle bir altyapı devrimini 1981'de yapmıştı, rahmetli Seba da devam ettirince Beşiktaş'ın makus talihini değiştirdi.
O nedenle... 'En büyük falanca' dedikçe yöneticiler gaza geldi ve sözde büyükler küçüldükçe küçüldüler. Şimdi en az borç kimin diye soruyoruz, çünkü en büyük, en az borcu olandır...
Özetle tüm kulüplere bir Üstünkaya, bir Seba lazım...
Gerisi laf-ı güzaf.