Hedef mutsuz kitleler yaratmak
- Turgay Demir Yazıları
- 25 Ocak 2019, 00:19:04, Güncelleme: 25 Ocak 2019, 08:00:09
Seçim atmosferlerinde, mutsuz kitleler bazılarının çok işine gelebilir.
O nedenle kitleleri mutsuz hale getirmek için bin türlü yöntem denemeleri çok doğaldır.
Büyük kalabalıkları mutlu ya da mutsuz etmenin en kestirme yollarından biri de futboldur hiç şüphesiz.
O nedenle futbol mahallesine hakim olmak ve bu gücü ele geçirmek için çaba harcayanlar hiç bitmez.
Legal çaba harcayanlara hiç bir sözümüz yok ama perde arkasında kalıp, istedikleri kuklaları sahneye koymak için organize olan karanlık güçlere karşı sessiz kalmamız mümkün değil.
***
Şöyle bir örnekle konuyu daha iyi anlatabilirim sanıyorum; binlerce Beşiktaşlı'ya "Gezi Davetiyesi" İnönü'nün kapanış maçında bizzat polisler tarafından verilmişti...
Ortada hiç bir şey yokken insanların arasına giren bazı "çılgın polisler" havaya ateş açmış, kadınlar ve çocuklar hedef alınarak biber gazı bombardımanı yapılmıştı.
O maçta eşim ve çocuğum yanımdaydı ve yukarıda anlattıklarıma bizzat şahitlik ettiğim gibi, kendini kaybetmiş en az iki polisi sakinleştirip elindeki silahı beline sokmasını sağladım.
O gün anlamamıştık bu tahriklerin neden yapıldığını; yaklaşık bir ay sonra anladık!
Aynı şey Fenerbahçe taraftarına yapıldı.
***
Aziz Yıldırım'ın her şike duruşmasına bir kaç bin Fenerbahçeli gidip adliye bahçesinde sessizce destek verdiler. Ancak gariptir ki en küçük bir kıpırdanmada o insanlar da coplara ve biber gazlarına maruz kaldılar. O da garip gelmemişti ilk başlarda ama sonra anladık...
Beşiktaş ve Fenerbahçeliler'e o coplar boşuna vurulmamıştı, daha sonraki bir organizasyona gönüllü katılmalarına yetecek kadar öfkelenmeleri için yapılmıştı bu operasyon!
Nitekim belli ölçüde başarılı da oldu diyebiliriz.
Öfkeli kalabalıklar memleketi karıştırmak isteyenler için bulunmaz fırsatlar yaratır. Kah ağaç bahane edilir, kah bir sokak kedisi, kah akla-hayale gelmeyen bambaşka bir şey...
Film bir anda vizyona konur.
***
Kimse gerçeğin ne olduğunu anlayamaz, daha doğrusu anlayana kadar olan olur.
İşte bu nedenle tam seçim atmosferine girmişken, kör gözün parmağına yapılan hakem hataları, VAR sisteminin kullanılmaması ya da kötü kullanılması, Trabzon şehri başta, bazı kitleleri mutsuz etme girişimleri dikkatten kaçmıyor.
Dün dediğimiz gibi futbol mahallesinde Çakallar cirit atıyor, şimdi uyanık olup Çakallar'ı püskürtme zamanıdır.
Q7 BUGÜN VEDA EDEBİLİR
Beşiktaş yönetimi Ricardo Quaresma'yı ikna etmek için çok uğraştı.
Özellikle, Quaresma'yı Türkiye'ye ilk getiren ve bir anlamda manevi babası sayılan Serdal Adalı gerçekten büyük gayret gösterdi.
Ancak, "Aile huzurum bozulur, eşim çocuklarımı alıp Portekiz'e gitti, burada kalma şansım yok!" diyen Quaresma geri adım atmadı.
Son karar yarın verilecek ama bana göre o iş bitti...
Yani Ricardo Quaresma gitme konusunda kararını verdi.
Hal böyle olunca bugün Erzurumspor maçında taraftara veda edeceğini düşünüyorum.
Yani muhtemelen, Vodafone Park'ta Ricardo Quaresma'yı Beşiktaş formasıyla bugün son kez izleyeceğiz gibi geliyor bana.
TARAFTAR BAĞRINA BASAR
Beşiktaş taraftarı, neyin, ne olduğunu herkesten iyi bilir.
Sağduyusu sağlamdır o tribünlerin.
O nedenle binlerce Beşiktaşlı bugün Burak Yılmaz'ı bağırana bacaktır. Şenol Güneş'in sonuna kadar destek verdiği Burak, Beşiktaş'a hizmet etmek için moralman iyi durumda olmalı.
Oyuncusuna moral vermek konusunda da en iyi tribünün hangisi olduğunu hepimiz biliyoruz.
Yani...
Yanisi şu; taraftar Burak'ı bağrına basar, Burak da evvel Allah bir ya da iki gol atar derim ben.
EVLADA TORPİL YOK
Yeni yılın ilk günlerinde bu köşede, Beşiktaş Basketbol alt yapıdaki bazı sıkıntıları dikkat çekerken, "Saruhan bey, iddiaya göre çocuklara inanılmaz baskı yapıyor, kendi kızını kolluyor...." demiştik.
Araştırmayı derinleştirince Saruhan Özel'in kendi kızını kolladığını iddia eden velilerin yanıldığını gördük.
***
Evlat, hak ederek takımda oynuyor, torpil falan yok.
Burası çok net. Dolayısıyla hem Saruhan beyden özür diler, hem de evladının gözlerinden öperim.
Öte yandan Saruhan Özel'in, aşırı mükemmelliyetçi bir anlayışla çocukları, hatta velileri baskı altına aldığı konusundaki düşüncem aynen yerinde duruyor.
***
Beşiktaş U-14 Kız Basketbol Şubesi için maddi-manevi büyük fedakarlık yapan Saruhan bey bu sebeple tepkilerinde aşırıya kaçıyor gibi. Tıpkı, çocuklarına aşırı anlam yükleyip "Basketbolcu olamazsanız hayatınız biter" gibi garip mesajlar veren bazı veliler gibi. Şimdilik sular durulmuş görünüyor, umalım ki böyle devam etsin.