Tek devre yetti

Karşınızda Avrupalı bir rakip varsa ve siz bir Türk takımıysanız kazanmanız her açıdan çok ama çok önemlidir.
Yalnızca gruptan çıkmak için değil ülke puanına ve kendi puanınıza katkı yapmanız için de büyük fırsattır, özellikle zayıf rakiplerle oynanan maçlar.
***
Ancak tehlikelidir de böyle rakipler.
Zayıf diye küçümser ve motive olamazsınız ve işler istediğiniz gibi gitmeyebilir. İlk yarıda Beşiktaş'ın başına gelen bu.
Rakibin çok koşması ve sahanın bozuk zemini Beşiktaş'ın işini zorlaştırdı. Şenol hocanın bu şartlar için bulduğu çözüm uzun toplarla oyunun yönünü değiştirip kalabalık savunmayı açığa düşürmekti.
Ancak bunu yaparken orta alanda kalabalık olmalısınız, gerideki bekleriniz öne çıkmalı ve ortayı beşlemelidir.
Ancak bu şartlarda "ribauntları" alır ve rakip savunmayı dengesiz yakalayabilirsiniz. Beşiktaş ilk 45'te bunu yapamadı… Gökhan Töre'nin bulduğu şansı iyi kullanamadığının altını çizerken Lens'in de çok etkili olamadığını belirtmemiz gerek.
Şenol Güneş ikinci yarıya Töre- Babel değişikliğiyle başladı ve bu değişim etkisini çabuk gösterdi. ***

Babel ilk atakta soldan müthiş girdi ve harika bir aşırtmayla fileleri havalandırdı.
Sarpsborg takımı enerjisinin büyük bölümünü ilk yarıda harcamış olduğundan bu pozisyonda geri koşma konusunda büyük sıkıntı yaşadılar.
Zaten yorgunlukları maçın kalan bölümünde de dikkat çekti ve Beşiktaş daha rahat boş alanlar buldu.
Nitekim Rojo ile ikinci gol geldi.
Takım rahatladı, tribünler rahatladı ve ardından gelen Lens'in golü Beşiktaş'ın maçı kazandığının müjdeleyicisi gibiydi. Lens attığı bu golle ilk yarıdaki etkisiz futbolunu ortadan kaldırdı. Böylece Kartal grup maçlarına beklendiği gibi galibiyetle başladı. Olması gereken de buydu.
Avrupa arenasında alınan üç puan derbi öncesi Beşiktaş için büyük moral oldu.