Toplasan da olmaz çarpsan da!
Tolgay ve Oğuzhan'ı toplasan da, çarpsan da ikisi on numara etmez.
Bu ve benzeri cümleleri muhtemelen yüzden fazla kez kullandım… Herkes bu gerçeğin farkında bir tek Şenol hoca değil… Ben bu iki arkadaşı takım otobüsüne bile aynı anda bindirmem… Taşımaz çünkü… Linz, Aksihar ve diğer maçlara bakın, Oğuzhan ve Tolgay birlikte sahadaysa takım bir kişi eksik, çoğu zaman iki kişi eksik!
Bile bile lades demenin anlamı var mı?
Antalyaspor haftalardır doğru düzgün antrenman bile yapmayan, maddi sıkıntılarla boğuştuğu için ekseni kaymış bir takım ve böyle bir rakipten üç gol yiyorsun.
Yazık!
Kimse Utku demesin, o gollerin hepsini Tolga da yerdi.
Orta sahada iki yürüyen adamınız varsa ve bunlar ne öne, ne arkaya tam olarak gidemiyorlarsa siz birinci bölgede de, üçüncü bölgede de hep bir eksik kalırsınız.
Nitekim dün Tolgay çıkana kadar yaşanan durum tam da budur.
Gökhan Gönül varken Adriano'dan sağ bek devşirmek bir anlamda savunmayı üçlüye çeviriyor ve rakibin ekmeğine yağ sürüyor.
Koy Adriano'yu ortaya, Gökhan da yerinde oynasın.
Yani sonradan yaptığını ilk başta yap… Dengeleri bozmanın alemi yok.
Beşiktaş yedi net pozisyon kaçırdı daha doğrusu Boffen muhteşem oynadı!
Olabilir bazen top girmek istemez.
İşin bu tarafına lafım yok.
Beşiktaş maçı çevirmek için her yolu denedi ve olmadı.
Vodafone Park'ta, ligdeki ilk yenilgi böylece gelmiş oldu.
Benim itirazım on birdeki fantastik arayışa… Sürekli aynı şeyi yapıp farklı sonuç beklemek akıl yolu değil… Şenol hoca bunu anlamalı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.