Irkçılık!
Futbol ölümüne bir tutku mu!? Bir yandan maç oynanıyor diğer yanda Partizan kalesinin korner bayrağının dibinde kalp krizi geçiren bir taraftar hayata döndürülmeye çalışılıyor.
Yaklaşık 10 dakika döndürmeye çalıştılar olmadı...
Bir insan hayatını kaybetti, maçtan çok daha önemliydi bu?
Yine de tüm stat maçı izlemeye ve tezahürat yapmaya devam etti...
Kimse kusura bakmasın ama Sırplar'ın insanlığı bu kadar!
Maç boyu, huzuruna çıkmışken haince hançerledikleri 1. Murat'la ilgili tezahürat yapmaları da kalplerindeki çirkinliğin net göstergesiydi.
Aynı şekilde sırf Hırvat olduğu için Vida'yı hedef almaları başka bir rezaletti diyeceğim ama UEFA duymaz bunları.
Onların gözü bizim üzerimizde nedense...
Bu kadar kötü ve durağan başlayan bir maçta gol olmaz diye düşünürken ilk çeyrek dolmadan bir dakikaya iki gol sığdırmak, forvetlerin becerisinden ziyade savunmaların beceriksizliğiydi.
Beşiktaş gol yemese atmak aklının ucundan bile geçmezdi.
Tıpkı LASK Linz maçı gibi sahaya top çevirmeye çıkmışlar vesselam.
Al gülüm, ver gülüm futbolu bu; hedefi yok!
Partizan genç, dinamik ama tecrübesiz bir takım. Markoviç, Pantic gibi alt yapıdan yetişen gençlerin yanına bir-iki de nispeten tecrübeli oyuncu koymuşlar.
Hırsları var ama güçleri yok...
Yani...
Yanisi şu; Beşiktaş turu evinde geçer orada bir sıkıntı olmaz.
Beni asıl endişelendiren Beşiktaş'ın hala ritim tutturamaması.
Çok iyi bir 10 numara gelmeden bazı şeylerin düzelmesi hiç kolay değil. NET!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
