İki çeyrek

Kapalı çarşıya gidiyorsunuz bütün esnafı dolaşıyorsunuz, iki çeyrek altını zor buluyorsunuz...
Beşiktaş-Başakşehir maçı son on dakikası hariç (gol pozisyonu açısından) o hesap oldu! Cenk, Quaresma, Lens, Tolgay, Adeabayor, Mossoro, Elia, Visca; Yani saha hücumcu dolu ama pozisyon yok. Bildiğin kuraklık, pozisyon kıtlığı, ne dersen de.
İlk yarıda topla daha çok oynar gibi görünse de aslında Başakşehir sadece bir puana oynadı, kazanmayı düşünmedi.
Buna karşılık Beşiktaş kanatlardan yüklendi, göbekten denedi fakat kalabalık Başakşehir savunmasını aşıp kaleye pek yaklaşamadılar.. Şenol hoca durgun Lens'in yerine Oğuzhan'ı sahaya sürünce Beşiktaş rakip sahada nispeten daha uzun kalmaya başladı.
Avcı eski Beşiktaşlı Kerim Frei'yı sahaya sürdü. Buna rağmen Başakşehir takımı ağır çekim hareketlerle zamana oynarken tribünleri de uyuttular vesselam. Bu görüntüde saçma düdüklerle oyunu çok sık kesen ve asla tempoya izin vermeyen hakem Mete Kalkavan'ın da önemli bir payı vardı.
Beşiktaş çok organize olmasa da inatla maçı kazandıracak golü aramayı sürdürdü. Talisca'nın istikrarsız görüntüsü ön bölgede Kartal'ın daha iyi organize olmasını önlerken Cenk önde yalnız kaldı. Tüm bunlar Başakşehir savunmasının işini kolaylaştırırken konuk takım fırsat buldukça ve Kerim ve Visca ile kontratak denedi.
Maç iyice durağanlaşınca Şenol Güneş, Negredo kartını oynadı ve Talisca'yı kenara aldı ve bu doğru bir değişiklikti.
Uyuyan dev uyandı ama...
Maçın son bölümünde yapılan değişikliklerle birlikte türbinlerde tekrar devreye girdi ve taraftarlar uyuyan devi uyandırmaya çalıştılar. Beşiktaş galibiyet için risk alırken Başakşehir'in halini görünce Avcı'ya, "hocam bu takımı bunun için mi Avrupa'ya eksik götürdün?" diye sormak geldi içimden.
Şampiyonlar Ligi'nde devasa rakipler karşısında müthiş oynayan Beşiktaş lige hala uyum sağlayamadı, ne temposuzluğuna, ne kapalı savunmalarına.
G.Saray ve F.Bahçe'nin puan kaybettikleri haftada kazanmak Beşiktaş için önemli bir avantaj olacaktı ama Kartal'ın temposu yetmedi.
Özetlersek kazanmak isteyen kazanamadı, kaybetmek istemeyen kazandı kaybetmedi diyebiliriz.
NOT: Abdullah hoca, oyuncularının fazla yere yattığıyla ilgili eleştirilerden rahatsız oluyor ama olmasın, abartıyorlar...