Leipzig’in önce aklını aldık
Bu maçı seyirciyle birlikte oynarsak fark yaratabilirdik, onu yaptık... Leipzig muhteşem bir hücum takımı ama savunma anlayışları aynı derecede iyi değil.
Uluslararası tecrübeleri de yok denecek kadar az. Bunlar Beşiktaş adına avantajdı ama yine de 7-8 yıllık tarihinde emsali görülmemiş bir projeyi uygulayıp Bundesliga'yı geçen sezon ikinci sırada bitirmiş bir takım devirmek hiç kolay değildi.
Leipzig ilk kez ülkesi dışında bir maç oynuyordu ve ilk maç için şanslarına Avrupa'nın en zorlu seyircisi denk gelmişti. Tribünler öylesine muhteşemdi ki ilk 20 dakikada Leipzig'in genç ve yetenekli oyuncuları tek kelimeyle şaşkına döndüler. Beşiktaş bu bölümde oyunu rakip sahaya yıktı, üst üste pozisyonlar buldu ve Cenk-Babel işbirliğiyle harika da bir gol buldu. Golün ardından geri çekilen Beşiktaş pozisyon vermese de oldukça hırpalandı. Ancak Kartal tam siper yapmamıştı ve aktif siperdeydi, nitekim ilk fırsatta Quaresma'nın trivelası Talisca'nın sihirli kafasıyla durum 2-0 oldu.
DOĞUM GÜNÜNDE COŞTU
Biliyorum böyle zamanlarda maç anlatılmaz, kim iyi, kim kötü oynadı oralara pek girilmez. Kazandığın zaman beklenen tek şey sevinç çığlıklarına ortak olup herkesi alkışlamaktır.
Yazının bu bölümünde biz de bunu yapalım. Tüm Kartallar yürekli ve harikaydılar. Fabricio'nun kritik kurtarışları mı, beğenilmeyen Tosic'in muhteşem 50 metrelik deparı mı, doğum gününde coşan Quaresma'nın muhteşem oyunu mu, Babel'in golü mü, yoksa savunmaya kadar gelip oradan başlattığı muhteşem kontrataklar mı? Neyi anlatalım, kimi daha fazla övelim!? Atiba mı, Ozi mi, Medel mi, Caner mi? Hepsi, hepsi muhteşemdi...
Burası Şampiyonlar Ligi, bir şekilde rakibin önce aklını alıp şaşkına çevireceksin sonra dengeler sana dönecek. Beşiktaş dün bunu yaptı ve muhteşem taraftarıyla rakibin önce aklını aldı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.