Gider, yener, gelir

Maçın adı derbiyse, en sıradan tanımıyla; her sonuca açık bir oyundur. Çünkü derbilerde tüm verileri sahaya yayıp üzerine konuşsanız bize, hiç hesapta olmayan bir oyuncu, teknik adam ya da hakem çıkıp tüm dengeleri alt üst edebilir.
Derbi tarihi böylesi örneklerle doludur.
O nedenle bir spor yazarı ya bu gerçeğin arkasına saklanıp, etliğe-sütlüğe karışmayan bir tahmin yapar ya da karşılaşacak takımların analizini ortaya koyup iddialı bir manşet atar.
Ben ikinciyi tercih edenlerdenim.
Şimdi gelelim o analize... Bir maçta önemli olan nedir; uyumlu bir takım, kaliteli oyuncular, moral motivasyon ve işini iyi bir teknik adam... Bu kriterlerin tamamı Beşiktaş'ta var. Daha doğrusu bu kriterler açısından Beşiktaş, F.Bahçe'den daha iyi durumda.
İki takımın pas trafiğine, girdikleri pozisyonları değerlendirme oranlarına, rakibe verdikleri pozisyonlara, teknik adamların oyuna müdahale edip çevirdikleri maçlara ve diğer bilinen tüm futbol gerçeklerine göre Beşiktaş ağır basan taraftır. F.Bahçe'nin saha ve seyirci avantajı vardır hepsi bu.

HAKEM FAKTÖRÜ
Bir de hakem faktörü öne çıkar derbilerde.
Bu kez aynı şey olur mu bilinmez, umalım ki olmasın, hakemin sahada varlığı ve yokluğu belli olmasın, maçın sonucunu futbolcular belirlesin.
Peki Ali Palabıyık o güveni veriyor mu? Hayır! Geçen sezon yönettiği derbide RVP'nin Tosic'in karnını deşmesini izleyen Palabıyık, Tosic'in karşılığını ise anında görüp kırmızıyı çakmıştı. Keza Karabük ile önceki hafta oynanan maçında da Tosic'in faullerini doğru şekilde tespit etmiş ve iki sarıdan atmıştı.
Şimdi Aynı Ali Palabıyık; sert oynayıp, Talisca, Quaresma, Oğuzhan gibi oyuncuları yıldırmaktan başka pek şansı olmayan F.Bahçe'ye karşı nasıl bir tavır takınacak orası önemli.
F.Bahçe tahmin ettiğimiz gibi özellikle maçın başlarında tekme-tokat oynarsa Palabıyık gerekli kartları mı gösterecek, yoksa kulağının üzerine mi yatacak hep birlikte göreceğiz.
İşin moral motivasyon tarafına baktığımızda Beşiktaş öne geçse boşluğa düşmez, geri düşse maçı bırakmaz, moralman yıkılmaz. Buna karşılık F.Bahçe'nin inanılmaz kırılgan bir yapısı var. Volkan Demirel'den Hasan Ali'ye, Şener'e, İsmail'e, Ozan Tufan'a kadar birçok oyuncunun taraftar nezdinde kredisi sıfır. Yani işler planladıkları gibi gitmezse şemsiyenin ters dönmesi an meselesidir.
O nedenle, Fabri, Pepe, Medel, Caner, Oğuzhan, Atiba, Babel, Cenk Tosun, Talisca ve Quaresma gibi üst düzey oyunculara sahip Beşiktaş bu maçı kazanacaktır. Dolayısıyla uzatmadan söylüyorum; Beşiktaş gider, yener, gelir!..