Karizması yeter
- Turgay Demir Yazıları
- 21 Temmuz 2017, 21:35:49, Güncelleme: 22 Temmuz 2017, 01:53:17
Beşiktaş büyük iş yaptı.
Pepe gibi bir markayı kadrosuna katmak her anlamda önemli bir hamle. Pepe hem tecrübesiyle takıma büyük katkı yapacak hem de Beşiktaş bu transferle tüm dünyada sükse yapacak.
Zaten yaptı da!
Efendim oynar mıymış! Belki Beşiktaş için oynamaz (!) yani o kafaya göre, eeee o zaman da kendi için oynar. Çünkü 2018 Pepe'nin son Dünya Kupası... Yani Beşiktaş için değilse bile kendi için oynamak zorunda!
Öyleyse işin bu tarafını bir yana bırakalım.
Bir stoper daha lazım
Beşiktaş sadece Türkiye'nin değil Avrupa'nın en iyi pas yapan takımları arasında. Şenol hoca neredeyse tüm takımda öyle bir kas ezberi yarattı ki, otomatiğe bağladı deyim yerindeyse. Önde çok iyi oynayan, her maçta ortalama yedi-sekiz net pozisyon bulan Beşiktaş'ın derdi ise kontrataklarda verilen pozisyonlardı.
İşte Pepe agresif oyunu ve çabukluğuyla tam da bu derde devam olacaktır. Peki Pepe yeter mi?
Bence yetmez. Böyle bir karizmanın yanına aynı ayarda başka bir stoper daha alınmalı. Vida ile anlaşıldı bunu biliyorum ya şimdi uygun fiyata alınacak ya da devre arası bedava.
Umalım ki iş devre arasına kalmasın. Çünkü Şampiyonlar Ligi'nde Pepe'nin yanına Vida ya da o ayarda bir stoper yakışır.
Çin'e değil uyanın da balığa gidelim!
Beşiktaş Çin'e neden gitti diye tartışanlar var. Bence soru şu olmalı: Neden 4 günlüğüne gitti, 2 gün zaten yolda geçti! Şenol hoca öyle istedi bunu biliyorum ama bence planlama baştan hocaya danışılarak yapılsa Çin seyahati çok daha verimle geçebilirdi. Dünyadaki gelişmeleri bir yana bırakıp Çin'e gidişi eleştirenlere ise tek cümle yeter; Bayern, Arsenal, Chelsea başta tüm Avrupa, Çin'e gidiyor!
Uyanın da balığa gidelim.
Baba gururu mu, imparator kibiri mi?
Fatih Terim, Alaçatı olayını, "Babalık gururu ve aileyi koruma iç güdüsüyle" açıkladı. Peki tatmin olduk mu?
Hayır! Anlık bir olay olsa böyle açıklanabilir ama üç saatlik yol gidip anlık olaymış gibi anlatmak hayatın akışına pek uygun değil. Burada imparatorluk kibiri daha ön planda sanki!
Peki karşı taraf masum mu? Bence onlar da değil! Kabadayı tavırları takınmaları onları ele veriyor. Rezaletin bini bir para durumu var ortada. Karşılıklı dayılanmışlar ve hiç yakışmamış.
Özellikle de Fatih hocaya...
Akıllı forvet Beşiktaş'a gelir!
Babacar, Negredo ya da diğerleri hiç fark etmez! Avrupa'da çıkış yapmak, her maç çuvalla pozisyona girip bol gol atmak isteyen kafası çalışan forvet Beşiktaş'a gelir. Gomez ve Aboubakar örnekleri ortada. Beşiktaş yönetimi de işin farkında bu nedenle hiç acele etmiyorlar çünkü elleri güçlü. Şampiyonlar Ligi'ne direkt gidecek olmak ve takımın oyun karakteri kulüplerinde mutlu olmayan golcüler için çok cazip. Burada önemli nokta forvet transferini uygun şartlarda yapabilmek. Başkan Orman da işin bu tarafını çok önemsiyor. Yani… Yanisi şu; Beşiktaş taraftarı sabırlı olsun yine çok iyi bir forvet gelecek ve Cenk'le birlikte çuvalla gol atacaklar.
Özbek, Tudor ve Sneijder
İddiaya göre Sneijder, "Tudor'la bir sezon daha kalmaktansa 4.5 milyon euro'dan vazgeçerim" demiş ve sözleşmesi karşılıklı feshedilmiş. Dursun Özbek yönetimi kendini kanıtlamış bir kariyer yerine; kendini kanıtlama adına garip arayışlar yapan bir başka kariyeri yani Tudor'u seçmiş… Sonuç ortada, koca Galatasaray, sıradan bir takım diye bile tanımlayamayacağımız Östersunds'a elendi. Bravo Özbek, aynen devam! Tudor'la birlikte daha yapacağınız çok şey olmalı!
Kamp raporunu bekleyin!
Beşiktaş'ın İspanya kampı yarından sonra başlıyor. Takımın çalışmalarını yakından izleyip üç de hazırlık maçında tartıya koyacağız. Sonra her sezon olduğu gibi kamp raporumuz bu sütunlarda olacak evvel Allah. Beşiktaşlılar'a tavsiyem o raporu beklesinler. Takım ligde ne yapar, Avrupa'da ne yapar, en azından 'dayı' bu konuda ne düşünüyor, hepsi o raporda olacak.
Gökhan İnler olmak!
Gerçek bir profesyoneldi Gökhan İnler. Aylarca yedek kaldı, gıkı çıkmadı. Giderken "Bana boş yere ödeme yapıyorsunuz, gelin bu sözleşmeyi karşılıklı feshedelim" dedi ve Fenerbahçe ya da Galatasaray'a gitmeyeceğini de garanti etti. Nitekim Başakşehir'e gitti. Evet kadroya pek giremedi Gökhan İnler ama adamca duruşuyla Beşiktaş taraftarının gönlüne girdi.
'Vefa' harika seçim
Beşiktaş bu sezonun ismini 'Vefa' koydu.
Harika bir seçim. Hain terör saldırısında şehit olan Vefa Karakurdu unutulmamış oldu.
Çok sahip çıkan var biliyorum ama bu fikri ilk öne süren ve bu konuda yazı da yazan sevgili Orhan Yıldırım'dı. Yeni sezonun isim babası Orhan kardeşimdir. Yiğidin hakkı, yiğide.
Pepe gibi bir markayı kadrosuna katmak her anlamda önemli bir hamle. Pepe hem tecrübesiyle takıma büyük katkı yapacak hem de Beşiktaş bu transferle tüm dünyada sükse yapacak.
Zaten yaptı da!
Efendim oynar mıymış! Belki Beşiktaş için oynamaz (!) yani o kafaya göre, eeee o zaman da kendi için oynar. Çünkü 2018 Pepe'nin son Dünya Kupası... Yani Beşiktaş için değilse bile kendi için oynamak zorunda!
Öyleyse işin bu tarafını bir yana bırakalım.
Bir stoper daha lazım
Beşiktaş sadece Türkiye'nin değil Avrupa'nın en iyi pas yapan takımları arasında. Şenol hoca neredeyse tüm takımda öyle bir kas ezberi yarattı ki, otomatiğe bağladı deyim yerindeyse. Önde çok iyi oynayan, her maçta ortalama yedi-sekiz net pozisyon bulan Beşiktaş'ın derdi ise kontrataklarda verilen pozisyonlardı.
İşte Pepe agresif oyunu ve çabukluğuyla tam da bu derde devam olacaktır. Peki Pepe yeter mi?
Bence yetmez. Böyle bir karizmanın yanına aynı ayarda başka bir stoper daha alınmalı. Vida ile anlaşıldı bunu biliyorum ya şimdi uygun fiyata alınacak ya da devre arası bedava.
Umalım ki iş devre arasına kalmasın. Çünkü Şampiyonlar Ligi'nde Pepe'nin yanına Vida ya da o ayarda bir stoper yakışır.
Çin'e değil uyanın da balığa gidelim!
Beşiktaş Çin'e neden gitti diye tartışanlar var. Bence soru şu olmalı: Neden 4 günlüğüne gitti, 2 gün zaten yolda geçti! Şenol hoca öyle istedi bunu biliyorum ama bence planlama baştan hocaya danışılarak yapılsa Çin seyahati çok daha verimle geçebilirdi. Dünyadaki gelişmeleri bir yana bırakıp Çin'e gidişi eleştirenlere ise tek cümle yeter; Bayern, Arsenal, Chelsea başta tüm Avrupa, Çin'e gidiyor!
Uyanın da balığa gidelim.
Baba gururu mu, imparator kibiri mi?
Fatih Terim, Alaçatı olayını, "Babalık gururu ve aileyi koruma iç güdüsüyle" açıkladı. Peki tatmin olduk mu?
Hayır! Anlık bir olay olsa böyle açıklanabilir ama üç saatlik yol gidip anlık olaymış gibi anlatmak hayatın akışına pek uygun değil. Burada imparatorluk kibiri daha ön planda sanki!
Peki karşı taraf masum mu? Bence onlar da değil! Kabadayı tavırları takınmaları onları ele veriyor. Rezaletin bini bir para durumu var ortada. Karşılıklı dayılanmışlar ve hiç yakışmamış.
Özellikle de Fatih hocaya...
Akıllı forvet Beşiktaş'a gelir!
Babacar, Negredo ya da diğerleri hiç fark etmez! Avrupa'da çıkış yapmak, her maç çuvalla pozisyona girip bol gol atmak isteyen kafası çalışan forvet Beşiktaş'a gelir. Gomez ve Aboubakar örnekleri ortada. Beşiktaş yönetimi de işin farkında bu nedenle hiç acele etmiyorlar çünkü elleri güçlü. Şampiyonlar Ligi'ne direkt gidecek olmak ve takımın oyun karakteri kulüplerinde mutlu olmayan golcüler için çok cazip. Burada önemli nokta forvet transferini uygun şartlarda yapabilmek. Başkan Orman da işin bu tarafını çok önemsiyor. Yani… Yanisi şu; Beşiktaş taraftarı sabırlı olsun yine çok iyi bir forvet gelecek ve Cenk'le birlikte çuvalla gol atacaklar.
Özbek, Tudor ve Sneijder
İddiaya göre Sneijder, "Tudor'la bir sezon daha kalmaktansa 4.5 milyon euro'dan vazgeçerim" demiş ve sözleşmesi karşılıklı feshedilmiş. Dursun Özbek yönetimi kendini kanıtlamış bir kariyer yerine; kendini kanıtlama adına garip arayışlar yapan bir başka kariyeri yani Tudor'u seçmiş… Sonuç ortada, koca Galatasaray, sıradan bir takım diye bile tanımlayamayacağımız Östersunds'a elendi. Bravo Özbek, aynen devam! Tudor'la birlikte daha yapacağınız çok şey olmalı!
Kamp raporunu bekleyin!
Beşiktaş'ın İspanya kampı yarından sonra başlıyor. Takımın çalışmalarını yakından izleyip üç de hazırlık maçında tartıya koyacağız. Sonra her sezon olduğu gibi kamp raporumuz bu sütunlarda olacak evvel Allah. Beşiktaşlılar'a tavsiyem o raporu beklesinler. Takım ligde ne yapar, Avrupa'da ne yapar, en azından 'dayı' bu konuda ne düşünüyor, hepsi o raporda olacak.
Gökhan İnler olmak!
Gerçek bir profesyoneldi Gökhan İnler. Aylarca yedek kaldı, gıkı çıkmadı. Giderken "Bana boş yere ödeme yapıyorsunuz, gelin bu sözleşmeyi karşılıklı feshedelim" dedi ve Fenerbahçe ya da Galatasaray'a gitmeyeceğini de garanti etti. Nitekim Başakşehir'e gitti. Evet kadroya pek giremedi Gökhan İnler ama adamca duruşuyla Beşiktaş taraftarının gönlüne girdi.
'Vefa' harika seçim
Beşiktaş bu sezonun ismini 'Vefa' koydu.
Harika bir seçim. Hain terör saldırısında şehit olan Vefa Karakurdu unutulmamış oldu.
Çok sahip çıkan var biliyorum ama bu fikri ilk öne süren ve bu konuda yazı da yazan sevgili Orhan Yıldırım'dı. Yeni sezonun isim babası Orhan kardeşimdir. Yiğidin hakkı, yiğide.