Azmin zaferi
Muhteşem bir görsel şölenle başladı Ziraat Türkiye Kupası Finali... Emeği geçen herkese teşekkürler. Sonra 6 dakika kadar "Sahalarımızda görmek istemediğimiz hareketler" molası verdik ki, böylesi bir finale yakışmadı.
İki takım da ilk maçtan itibaren emeklerinin karşılığını alabilmek adına işi sıkı tuttular. Kağıt üzerindeki favori olmanın dayanılmaz ağırlığıyla Başakşehir hep hücumda görünmek istedi, Konyaspor ise "Adım Hıdır halim budur!" diyerek "bozmayı ve yormayı" hedefledi. Bıktırıcı bir mücadele azimleri vardı, sıkı bir oyun oynadılar. Emre, Visca, Cengiz, Adebayor dörtlüsünü dört bir yandan sardılar. Bildiğin deli gömleği giydirdiler Başakşehir forvetlerine.
Topla buluştuğunda farklılaşmaya çalışan Mossoro'nun pasıyla buluşan Visca'nın pozisyonu dışında "Bu da kaçır mı?" dediğimiz pozisyon olmadı.
İkinci yarıda da mücadele üst düzey, futbol ise sınırlıydı. Tek kritik pozisyonda Adebayor'un köşeye giden kafa vuruşunu Serkan parmak ucuyla kornere çeldi.
Uzatmalarda hava hafif değişti; Konyaspor daha bir cesur göründü. Yeterince yordukları Visca'yı da biraz rahat bıraktılar bu sırada. Uzatmada çatala giden topu Serkan uzayıp kurtardı.
İş penaltılara kalınca sakatlanan Mustafa Pektemek'ten sonra gecenin en şanssız adamlarını, yani kupanın kime gideceğini belirleyecek oyuncuları merak etmeye başladık. Sonunda onları da öğrendik; Epureanu, Cengiz!
Hakem Fırat Aydınus, Emre'ye bolca tolerans gösterdi, tribünler yabancı madde attı, Emre "Deli misiniz!" işareti yaptı, Aydınus seyretti... Kardeşten öteydiler vesselam...
Bu finalin de hikayesi böyleydi. Ziraat Türkiye Kupası'nı kazanan Atiker Konyaspor erdi muradına, biz çıkalım kerevetine.
Bu arada lig üçüncüsü artık Avrupa yolunda önemli bir avantaja sahip değil.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.