Şampi…

Sivasspor kümede kalmaya çalışıyor, üç değil bir puan alsa hem kendisi avantaj sağlayacak hem de Fenerbahçe'yi umutlandıracak… Risk büyüktü… Beşiktaş bu riski almadı, ilk yarıda oyunu kontrol ettiler, gol için kontrolsüzce yüklenmediler. Aatif'ı ikili markaja aldılar, boş alan bırakmadılar sıkı bir oyun çıkardılar. İlk yarıda da gol aradı Beşiktaş ama bu konudaki asıl planlar ikinci yarıya yönelikti. Çünkü rakibin de risk almaya başlaması olasıydı. Nitekim öyle de oldu.
Sivasspor ikinci yarıda, "Acaba gol atabilir miyim!" diye denemelere başladığı anda arkada boşluk bıraktı.
Beşiktaş hızlı kontrataklarla pozisyon bulurken, ikinci, üçüncü bindirmeleri de yaptı. Nitekim böyle bir pozisyonda Kerim 'ın usta işi pası, Alman Panzer'i Gomez'le buluşunca maçın kilidi açıldı. Ardından penaltı, (İlk yarıda Gomez'e yapılan çok daha net bir penaltıydı) ve Oğuzhan'la gelen rahatlama.
Savunma harikaydı
Hemen belirtelim o harika pası veren Kerim, o moralle sahada kalsa daha faydalı olabilirdi çünkü Olcay gerçekten kötü günündeydi.
Öbür taraftan iki farkı yakaladıktan sonra Necip'in oyuna alınması maçı tutma adına doğru bir hamleydi.
Nitekim yaklaşık 30 dakikayı rolantide götüren Beşiktaş ancak son saniyede gol yedi ve bu golün de istatistik dışında bir önemi yoktu.
Savunmada Marcello harika oynadı, oyunun son dakikalarında ise partneri Delgado harika müdahaleler yaparak öne çıkmayı bildi. Sosa ve Oğuzhan nispeten durgundu ve kanatlarda da Quaresma arandı.
Öyle ya da böyle Beşiktaş çok kritik bir virajı kayıpsız geçerek şampiyonluk yolunda dev bir adım attı.
Puan farkı oldu 8. Şimdi Fenerbahçe bu moralle (!) neler yapacak hep birlikte göreceğiz.Matematiksel olarak kesinleşmeden Beşiktaş Şampiyon diyemeyiz ama klasik tabiriyle;
Beşiktaş ŞAMPİ... dememizde bir sakınca yok sanırım.