Sekizinci harika!

Çok değil üç yıl önce Beşiktaş'ın statsız ne yapacağını tartışırken, o zorlu süreçte takım diyar diyar dolaşırken yaşanan sıkıntılara rağmen bir şekilde yarışı sürdürmesi, gerçekten takdire değerdi. Şimdi ise karanlık bir tünelden çıkmış gibi Beşiktaş; dört puan farkla lider ve taraftarının gözünde dünyanın sekizinci harikası olan Vodafone Arena'ya kavuşmasına da ramak kaldı...
Şampiyonluk ve stat için geri sayım sürüyor. Stada kavuşmaya 8 gün, şampiyonluğa kavuşmaya 8 hafta kaldı...
Şampiyonluk yolundaki takipçisi ligin en iyi takımlarından Osmanlıspor'la kendi sahasında oynarken Beşiktaş da Kasımpaşa deplasmanında geçirecek haftayı... Kasımpaşa'nın başında Beşiktaş'ın efsanesi Rıza Çalımbay'ın olmasını fırsat bilen uyduruk kaydırık eyyamcılar akılları sıra dedikodularla Rıza hocaya ve Kasımpaşa'ya gaz verme gayretindeler.
Aynı eyyamcılar bir hafta sonra Fenerbahçeli Aykut Kocaman'ın başında olduğu Konyaspor-Fenerbahçe maçlarında tek kelime etmeyecekler; iyi izleyin, ibretle izleyin bunları...
Umutlar boşa çıkar
Beşiktaş'a düşen bu çarpık futbol düzeninde eğilmeden, bükülmeden, alın teriyle yürümek ve kalan 8 haftada yeteri kadar puan toplayarak ipi göğüslemektir.
Vodafone Arena sıradan bir takım için yapılmadı, şampiyon bir takım için yapıldı. O nedenle tüm oyuncular bu bilinçle oynamalı kalan tüm maçları.
Alman Milli Takımı'nın golcüsü Gomez, Türk Milli Takımı'nın golcüsü Cenk son derece formda. Oğuzhan, Sosa, Atiba da öyle... Veli ve Tolgay da yavaş yavaş toparlanıyor. Böylesine güçlü bir kadronuz var ve başında da dünya üçüncüsü Şenol Güneş adında bir efsaneniz var ise, şampiyonluğu kimseye kaptırmazsınız.
Siyah-beyazlı oyunculara düşen, çok çalışıp, formanın her milimetrekaresini terleterek; "Şimdi takılıp düşecekler!" diye bekleyenlerin umutlarını boşa çıkarmaktadır.
Muhtaç oldukları kudret formalarının asil renklerinde mevcuttur. Yolları da, bahtları da açık ola.