Salladık yıkamadık
Peşinen Kabul etmeliyiz ki, Avrupalı bir rakip karşısında bizim takımlarımızın 2-0'dan tur çevirmesi pek kolay değil… Bunun için kadro kalitesiyle birlikte çok ciddi bir tecrübe de gerekir… Başakşehir bu anlamda dezavantajlıydı malum, ilk Avrupa tecrübelerinde şanssızlıklar ve tartışmalı hakem kararları yakalarına yapıştı… Tüm bunların ilk maçtaki bedeli iki farklı yenilgiydi.
Dün AZ Alkmaar karşısına zoru başarmak için çıktılar ve bunun için maçın başlama düdüğü ile birlikte büyük gayret sarfettiler. Dinamik, hırslı ve istekliydiler.
Atamayana attılar
Önce Cikalleshi rakip savunmayı hırpalarken orta alanda Emre farkını ortaya koydu, Mossoro, Doka, Visca ise yaptıkları bindirmelerle Hollanda temsilcisini yıkmaya çalıştılar. Dahası ilk golü yemelerine ragmen dağılmadılar, motivasyonlarını kaybetmediler ve devreyi eşitlikle kapatmayı bildiler.
Başakşehir'e göre çok daha tecrübeli olan AZ takımı, ilk maçtaki avantajına ragmen 1-1'den sonra panikledi… Kah zamana oynamaya çalıştılar, kah sertlikle Başakşehir'i durdurmaya çalıştılar… Takımımız bu şartlarda üç net pozisyon buldu, bir vuruşumuz da direkten döndü… Eğer ikinci yarının başlarında öne geçebilsek Başakşehir kendi adına bir Neuchautel Xamax zaferi yaşayabilir ve yaşatabilirdi… Turu geçmek için üç gole daha ihtiyaçları varken fazlasını atabilecek pozisyonlara girmeyi başardılar… Sonra o bildik kural işledi; atamayana, attılar!
Olmadı… Yine de her iki maçta oynanan futbol Abdullah Avcı ve talebelerini alkışlamamıza yeter. Eski bir futbol deyişiyle; galip sayılır bu yolda mağlup.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.