Numarayı bırak, yüreğime bak!

Hazırlık kampının Almanya bölümünde takımla birlikte medya mensupları olarak bizler de tam gün mesai yaptığımız için bazı şeyleri fark etmemiştik.. Sabah antrenman ardından basın toplantısı, ardından ikinci antrenman ve araya sıkışan röportajlar, A Spor bağlantıları derken günler rüzgar gibi gelip geçti, yorulduk ama hiç sıkılmadık...
Kampın ikinci bölümünde ise tempo çok düşük, günde tek antrenman basına açık, basın toplantıları bir var, bir yok ve üç günde bir de maç... Bu şartlarda sıkılmaya başlamıştık ki Quaresma yetişti imdadımıza.
Meğer o gelmeden önceki sıradanlığı pek fark etmemişiz...

Samimi ve disiplinli
Quaresma özlemiş Beşiktaş'ı, taraftarı, medya mensuplarını, formasını, kısaca herkesi ve her şeyi... Kimi gördüyse hasretle sarıldı, gözleri parlıyordu, çok mutluydu ve bizde bıraktığı ilk izlenimler gerçekten çok olumlu oldu. Tevazuyu hiç elden bırakmadı, ağzından çıkacak bir yanlış cümlenin her hangi bir takım arkadaşını incitmemesi için sözlerini hep tartarak konuştu. Saha dışındaki disiplinli tavırları saha içinde de aynen sürdü.
İlk antrenmanında hiç gitmemiş gibi çabuk oyum sağladı, ikinci de özellikle toplu çalışmalarda kalitesini hemen ortaya koydu ama bunu yaparken de o eski havalardan uzak, tevazuyu ön planda tuman bir görüntü sergiledi.
Ne forma numarası umurunda, ne de başka bir bireysel istek... Beşiktaş'ta oynama ve taraftarın kendisine gösterdiği sevgiye karşılık verme arzusuyla dolu.
Uzun sözün kısası Beşiktaş'a Quaresma gelmiş, hoş gelmiş, sefalar getirmiş, böyle Quaresma'ya can kurban.

Gözümüzün pası silindi
ANTRE NMANDA Motta ve Töre'yi aynı anda ipe dizer gibi çalımladıktan sonra üçü birlikte keyfini çıkardılar, güldüler, eğlendiler... Kıskanan yok, ters bakan yok ve havalara giren Quaresma da yok. Şenol hoca antrenman sırasında sahanın bir başka yerinde olsa ve aslında başka bir grup oyuncuyu izlese de bir gözü hep Quaresma'nın üzerinde.
Arkadaşlarıyla uyumunu, topsuz oyuna katılıp katılmadığını sürekli gözlemliyor.
Şu ana kadar Portekizli yıldızın hocadan da geçer not aldığını düşünüyorum.

Gomez geldi, geliyor
Gomez konusunda son iki günde yaptığımız görüşmeler olumlu bilgilerle doluydu. Hafta başında Avusturya kampına katılırsa hiç şaşırmayacağız. Gomes ya da o tipte bir santrfor Beşiktaş'ın olmazsa olmazı. Q7'nin ilk gelişinde etkisiz kalmasının bir sebebi de Almeida'nın beceriksizliğiydi. Normalde asist sınıfına girecek bir çuval orta Almeida ile tribüne gidince, Q7 de sınıfta kalmıştı.
Gomes ya da aynı tip bir santrfor hem oynar, hem de arkasındaki Quaresma ve Töre'nin değerini katlar.

Veli'nin yerine takviye
Sakatlığı yılan hikayesine dönen Veli dün kampa katıldı ama haberler hiç de iç açıcı değil. 3 ay daha tedavi görecek.
İyileşmez ve ameliyat olursa en az 6 ay yok. Umalım ki V.Atiba lokomotifi tekrar harekete geçsin, bu Beşiktaş için çok ama çok önemli. Veli olmazsa o bölgeye takviye şart aksi halde Beşiktaş'ın beklenen düzeye gelmesi imkansız olur.