Topu patlattık!
- Turgay Demir Yazıları
- 05 Mayıs 2014, 23:39:26
TFF Disiplin Talimatı'nın 59. Maddesi özetle şöyle diyor; Kasten işlenen bir suçtan dolayı iki yıldan fazla bir süre ile hapis cezasına çarptırılanlar sürekli hak mahrumiyeti cezası ile cezalandırılır!
Bu maddeye göre, normal hukuki yollar tükenip cezası Yargıtay'ca onaylandığı anda TFF'nin Aziz Yıldırım hakkında "Sürekli hak mahrumiyeti" cezası vermesi gerekirdi. Vermediler!
Burada yorum yok, madde yoruma açık değil, net… Ancak şikeyi örtbas etmek için 58'den 55 yapan ve bunu yaparken de hukuku alt üst eden TFF, maalesef kendi yazdığı 59. Maddeyi de görmezden geliyor.
Avukat Erdem Egemen dostum, 59. Madde'nin FIFA'nın zorlamasıyla disiplin talimatlarına girdiğini söyledi. Eğer böyleyse TFF, UEFA'dan sonra FIFA'nın da talimatlarını çiğniyor demektir.
Yazık! Aziz Yıldırım hapse girsin demiyorum aksine dilerim girmez. 3 Temmuz'dan bu yana hep altını çizdiğim gibi sportif suçun cezası sportif olmalıdır.
Bu bakışla spor hukuku mekanizmalarını doğru, çabuk ve etkili çalıştırdığınız anda ceza hukukunun spora müdahale etmesine de pek ihtiyaç kalmaz.
Kollamaktan vazgeçin
Dolayısıyla daha sonra bir kanun değişikliği yapılarak bu konu da çözülebilir. Ancak bizim temel sorunumuz spor hukukunun kişilere, kurumlara göre farklı şekilde işletiliyor olması.
O nedenle bizden bir şey olmaz. Beşte birimiz olan Yunanistan'ın takımları her sezon Şampiyonlar Ligi'nde gruptan çıkarlar, o Yunanistan Avrupa Şampiyonu olur v.s.
30 yıldır bir mücadele veriyorum, bu ülkedeki futbol oligarklarına seslenerek"Galatasaray, Fenerbahçe ikilisini kollamaktan vazgeçin" diyorum. Allah'ın izniyle nefesim yettiğince demeye de devam edeceğim. Çünkü bu ülkeyi bitiren, iki kulüp arasında sanal olarak yaratılan gerginliklerin futbol rekabeti maskesiyle karşımıza konulmasıdır.
Sahada kollanırlar, TFF'de kollanırlar ama Avrupa'da istisnalar hariç yokları oynarlar.
Rekabete açık, kimsenin kollanmadığı, hakemlerin kafalarının tüm renklere karşı rahat olduğu bir ligden çıkan takım Avrupa'da da başarılı olur. Tam tersi ise başarıyı tesadüflere bırakır ve futbol topunu patlatır.
Şekilde görüldüğü gibi.
Bu maddeye göre, normal hukuki yollar tükenip cezası Yargıtay'ca onaylandığı anda TFF'nin Aziz Yıldırım hakkında "Sürekli hak mahrumiyeti" cezası vermesi gerekirdi. Vermediler!
Burada yorum yok, madde yoruma açık değil, net… Ancak şikeyi örtbas etmek için 58'den 55 yapan ve bunu yaparken de hukuku alt üst eden TFF, maalesef kendi yazdığı 59. Maddeyi de görmezden geliyor.
Avukat Erdem Egemen dostum, 59. Madde'nin FIFA'nın zorlamasıyla disiplin talimatlarına girdiğini söyledi. Eğer böyleyse TFF, UEFA'dan sonra FIFA'nın da talimatlarını çiğniyor demektir.
Yazık! Aziz Yıldırım hapse girsin demiyorum aksine dilerim girmez. 3 Temmuz'dan bu yana hep altını çizdiğim gibi sportif suçun cezası sportif olmalıdır.
Bu bakışla spor hukuku mekanizmalarını doğru, çabuk ve etkili çalıştırdığınız anda ceza hukukunun spora müdahale etmesine de pek ihtiyaç kalmaz.
Kollamaktan vazgeçin
Dolayısıyla daha sonra bir kanun değişikliği yapılarak bu konu da çözülebilir. Ancak bizim temel sorunumuz spor hukukunun kişilere, kurumlara göre farklı şekilde işletiliyor olması.
O nedenle bizden bir şey olmaz. Beşte birimiz olan Yunanistan'ın takımları her sezon Şampiyonlar Ligi'nde gruptan çıkarlar, o Yunanistan Avrupa Şampiyonu olur v.s.
30 yıldır bir mücadele veriyorum, bu ülkedeki futbol oligarklarına seslenerek"Galatasaray, Fenerbahçe ikilisini kollamaktan vazgeçin" diyorum. Allah'ın izniyle nefesim yettiğince demeye de devam edeceğim. Çünkü bu ülkeyi bitiren, iki kulüp arasında sanal olarak yaratılan gerginliklerin futbol rekabeti maskesiyle karşımıza konulmasıdır.
Sahada kollanırlar, TFF'de kollanırlar ama Avrupa'da istisnalar hariç yokları oynarlar.
Rekabete açık, kimsenin kollanmadığı, hakemlerin kafalarının tüm renklere karşı rahat olduğu bir ligden çıkan takım Avrupa'da da başarılı olur. Tam tersi ise başarıyı tesadüflere bırakır ve futbol topunu patlatır.
Şekilde görüldüğü gibi.