Kırmızının gücü
- Turgay Demir Yazıları
- 17 Şubat 2014, 01:04:29, Güncelleme: 17 Şubat 2014, 01:13:31
50 bin sevdalısı takılmış Kartal'ın peşine. Sevdalı yürekler haykırabildikleri kadar haykırırken Beşiktaş yürüme hallerinde.
Gündüz maçı olmasından mı nedir, bir güneşlenme durumları vardı tüm takımda.
Kaleye gitmekte zorlanan, buna karşılık rakibine pozisyon veren Beşiktaş şaşırttı hepimizi.
Almeida inanılmaz kötüydü, Oğuzhan ağır, Gökhan Töre ve Olcay Şahan ise etkisizdi. Haksız kırmızı kartlar böyle durumlarda uyuyan devi uyandırır.
Beşiktaş'ta da böyle oldu. İkinci yarıda 10 kişilik Kartal bambaşka bir hırsla oynadı. Almeida adeta yeniden doğmuş gibiydi, Necip çevik kuvvet gibi her olaya müdahale etti, Franco sakinliğiyle savunmayı toparladı, kaleci Tolga 'sıfır' hatayla oynadı, Uğur Boral son dakikaların kahramanıydı.
Penaltıya itiraz edilmezdi
Değişiklik konusunda her zaman eleştirdiğimiz Bilic bu kez doğru zamanda, doğru müdahaleler yaptı. Beşiktaş hiçbir oyuncusunun tek başına parlamadığı bir maçta, takım halinde mücadele ederek zorlu bir maçı kazanmayı bildi.
Bu galibiyet camiayı şampiyonluk yolunda biraz daha umutlandırırken derbi öncesi de büyük moral oldu.
Hemen belirtelim bu galibiyette tribünleri hınca hınç dolduran 50 bin Kartal yüreklinin de payı vardı. Takım kazandıkça taraftar heyecanlanıyor, tribünler doldukça takım havaya giriyor, bu işte bir hayır var gibi geliyor bana...
Altıncı hakem Murat Özcan "görmediği" pozisyonda"dirsek attı" diye ahkam kesip İlker Meral'i yanılttı, Ersan'ı yaktı. Dirsek dediği pozisyona basketbolda bile faul çalmazlar haberi yok!
Bu arada Ersan'ın Fernandao'yu kucakladığı pozisyonda penaltı verilse kimse itiraz edemezdi.