Beşiktaş'ın günahı
- Turgay Demir Yazıları
- 23 Eylül 2013, 23:35:29
110 yıllık tarihinde üç büyükler arasında en az şampiyonluk yaşayan, medya rüzgarını hiç bir zaman arkasına alamayan, hakemler tarafından tarih boyunca önü kesilen bir kulüptür Beşiktaş.
Buna rağmen 'sakınan göze çöp batar' misali şike rezaleti gibi futbol terörü-belası da gelir Beşiktaş'ı bulur.
Formasındaki beyazdan olsa gerek, kiri hiç taşıyamaz Beşiktaş!
Kimi zaman rakipleri çelme takar, kimi zaman sevenleri ya da sevenlerinin maskesini takmış birileri!
Galatasaray derbisi oynanıyor… Tribünde 80 bin sevdalı yürek buluşmuş.
Güzelliklerin güzelliği yaşanıyor.
Sonra… Sonrası rezillik… Hakem (Kötüydü) ya da Melo (Klasik Melo'ydu) mazeretinin arkasına sığınan birileri sahaya atlıyor, maç tamamlanamıyor… Rezaletin bini bi para özetle.
Dün tribünlerde kim varsa konuşmaya çalıştım, onların düşüncelerini aşağıda okuyacaksınız ama şunu net olarak söyleyelim bilinen hiç bir tribün grubunun bu olaylarla bir ilgileri yok.
En önemli ayrıntı bu. Sahadakileri tanıyan yok diyebilirim.
Marjinal gruplar, ifade bu?
İyi de kim bu marjinaller, ne arıyorlar Beşiktaş tribünlerinde?
Belki de şöyle sormalıyım; kimsiniz kardeşim siz?
Ne istersiniz 110 yıllık çınardan!
Beşiktaş tribünlerinden her renkten insan vardır; Alevisi, Sunnisi, Ermenisi, Rumu. Hepsi Beşiktaş ortak paydasında buluşurlar. Yıllardır bu böyledir.
20 sene önce Karagümrük kapalının altında Bozkurt işareti yaparken, 'kutu' zafer işareti yapardı. Sonra ortak bir kararla 'Kartal Pençesi' yapmaya başladılar. Yıllardır bu böyledir.
Kardeştir o tribünlerdeki herkes.
O nedenle, gezi parkındaki bir ağacı kullanıp bu memleketin köküne kibrit suyu dökmek isteyenlere ve bu vesileyle Çarşı başta Beşiktaş tribünlerini siyasi olayların içine çekmek isteyenleredir sözüm; Defolun gidin, bu tribünlerle oynamayın! Beşiktaş tribünleri üzerine yaptığınız hesaplar, bir gün bumerang gibi boynunuza dolanır haberiniz olsun.
Maçı neden oynattınız?
Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan önceki gece Artı Futbol'da açıkladı: Olimpiyat Stadı'nda bazı kapılar kırılmış, turnikeler devre dışı bırakılmış, kablolar kesilmiş ve tahminlere göre 10 bin civarında kontrolsüz insan maça girmiş. Ne üzerleri aranabilmiş, ne biletlerine bakılabilmiş. Dünyanın her yerinde bu şartlarda ya tüm stat boşaltılır ya maç ertelenir. Bu konuda stadın güvenliğinden sorumlu herkese sormak istiyorum; maçı oynatarak ne büyük risk aldığınız farkında mısınız? 10 bin kişiden biri gerçek bir terörist olsa ve bir bomba patlatsaydı biz bugün neyi konuşuyor olacaktık, tahmin edebiliyor musunuz?
Melo eyyamcıları
Melo'nun hareketine kart gerekmez diyenin futbol bilgisinden önce insanlığından şüphe ederim. Eğer Motta'nın ayağı yerde sabit olsa kesinlikle bileği kırılırdı. Eğer bazıları "kırmızı kart için bilek kırmak şart" diyorlarsa onu bilemem. Ancak kurala göre bileğin kırılması değil, bileği kırma ihtimali olan hareketi yapmak yeterlidir. Bilmeyen kitaba baksın. Bu arada PFDK'dan önce Galatasaray Kulübü'nün Melo'ya ceza verip vermeyeceğini de ayrıca merak ediyorum. Bir derbi yarıda kaldıysa, tribün teröristlerine malzeme veren en başta Melo'ydu. Hadi bakalım Cimbom, görelim adaletini!
Aydınus'a Selçuk cezası!
Fırat Aydınus, harika bir derbide sırtını Beşiktaş'a, yüzünü Galatasaray'a döndü. Maçı taşıyamadı, tribünleri gerdi. Kötü niyetle yapmadı bunu biliyorum. Kendisi Beşiktaş tribün çocuğu olduğu için, "Beşiktaşlı Fırat demesinler" kompleksiyle hareket etti. Veli'ye anında sarıyı yapıştırdı, rakibinin ayağını kırabilecek olan Selçuk'a gülümseyerek masal anlattı! Fernandes'i isyan ettiren ve o yanlış tweet'leri attıran da o pozisyondur. Aydınus, dün itibariyle MHK'ya Selçuk'un pozisyonu hakkında hesap verdi. Bundan sonra da Beşikktaş maçlarında verilmesi imkansız gibi bir şey. En iyisi de verilmemesi galiba.
Bilic dikkat
Terim'i mağlup etme hırsından mıdır nedir bilinmez Bilic, derbide kendinde değildi. Orta sahanın çöktüğünü ve Olcay Şahan'ın takımı eksik oynattığını neredeyse maç sonuna kadar göremedi. Zamanında bir müdahale ile Olcay-Veli ikilisinin yerine Necip-Toraman oyuna alınsa Galatasaray korktuğuna uğrardı. Serdar'ın, Veli'nin şahsi hataları var ama orta sahanız bu kadar oyundan düşerse birileri hata yapar, nitekim yaptılar da. Bilic'in bu derbiden alacağı çok ders var.
Kutu ve Karagümrük
Beşiktaş böylesine büyük bir sıkıntı yaşarkan tribündeki tüm renkleri bugün köşeme taşımak istedim. Sarı Cem, Ayhan başta Çarşı'da açık telefon bulamadım! Karagümrük'ten Erdal Keleş kardeşim konuşmak istemedi. Dolayısıyla iki grubun düşüncelerini paylaşmış olmamın sebebi budur.
FERNANDES
Maç sonrası yönetim konuşmama kararı almışken, sen tweet atıyorsun Fernandes. Öfkeli olabilirsin ama bu mazeret değil. O tweet'te hakemden önce anlatman gereken, karşı karşıya pozisyonda golü nasıl kaçırdığın olmalıydı. Sen bundan sorumlusun, hakemden değil. Hatırlatayım dedim.
HER FORMALI BEŞiKTAŞLI DEĞiLDiR
Açık tribünün gür sesi Antipati grubunun lideri Mustafa Kartal kardeşim de çok ilginç detaylara dikkat çekerek şu açıklamayı yaptı: Beşiktaş'ımızı yıllardır yeni açık tribünde destekleyen bizler; ülkemizin seyirci rekorunun kırıldığı maçta doğu üst tribündeki yerimizi almıştık. Bugüne kadar hiçbir olayla işimiz olmamış, hiç bir arkadaşımızı siyasi düşüncesi, rengi dili, dini, ırkı , mezhebine göre ayırt etmedik ve etmeyeceğiz. Derbide yaşanan olayları bunu tasvip etmemiz mümkün değildir. Beşiktaşlı olarak maça gelip üstünde forma olan herkes taraftar değildir. Evet hakem puanlarımızı gasp etmiştir, ancak aklı selim hiçbir Beşiktaşlı 90+2'de sahaya inmez, bunu unutmayalım! Beşiktaş'ımızın yol almasını engellemek isteyen güç odaklarına şunu çok açık yüreklilikle açıkça belirtmek isteriz ki belki bugün az çok başardığınızı sanıyorsunuz, ancak başaramadınız; biz her kötü günde daha da bizi kenetleyecektir.
1453 KARTALLARI
Derbi olaylarında en çok adı geçen Beşiktaş tribünlerindeki yeni oluşum, yani 1453 Kartalları!
Dün bu grubun lideri Aşkın Aydoğmuş kardeşimle konuştum ve olaylar hakkındaki yorumunu istedim, işte söyledikleri:
Bugüne kadar kimsenin güdümüne girmedik, yıllarca kapalıda Karagümrük bayrağı altındaydım.
Şimdi yeni bir oluşum içindeyiz ama bu oluşumun Çarşı'ya karşı yapıldığı büyük bir yalandır. Kimseye karşı değiliz, siyasi düşüncemiz bellidir, ama bizi ilgilendirir.
Tribüne gittiğimiz anda sağımız da, solumuz da Beşiktaş'tır. Siyasi bir partimizin bize bilet verdiği külliyen yalandır. Paramızla bin 500 bilet aldık, 500 arkadaşımız da dışarıda kaldı. Olaylarla hiç bir ilgimiz yok, diğer tribün gruplarının da bir ilgisi olduğunu düşünmüyoruz.
Bunlar tribünlere sızan bazı grupların işidir. Beşiktaş'a zarar verenleri Allah'a havale ediyoruz.!
Buna rağmen 'sakınan göze çöp batar' misali şike rezaleti gibi futbol terörü-belası da gelir Beşiktaş'ı bulur.
Formasındaki beyazdan olsa gerek, kiri hiç taşıyamaz Beşiktaş!
Kimi zaman rakipleri çelme takar, kimi zaman sevenleri ya da sevenlerinin maskesini takmış birileri!
Galatasaray derbisi oynanıyor… Tribünde 80 bin sevdalı yürek buluşmuş.
Güzelliklerin güzelliği yaşanıyor.
Sonra… Sonrası rezillik… Hakem (Kötüydü) ya da Melo (Klasik Melo'ydu) mazeretinin arkasına sığınan birileri sahaya atlıyor, maç tamamlanamıyor… Rezaletin bini bi para özetle.
Dün tribünlerde kim varsa konuşmaya çalıştım, onların düşüncelerini aşağıda okuyacaksınız ama şunu net olarak söyleyelim bilinen hiç bir tribün grubunun bu olaylarla bir ilgileri yok.
En önemli ayrıntı bu. Sahadakileri tanıyan yok diyebilirim.
Marjinal gruplar, ifade bu?
İyi de kim bu marjinaller, ne arıyorlar Beşiktaş tribünlerinde?
Belki de şöyle sormalıyım; kimsiniz kardeşim siz?
Ne istersiniz 110 yıllık çınardan!
Beşiktaş tribünlerinden her renkten insan vardır; Alevisi, Sunnisi, Ermenisi, Rumu. Hepsi Beşiktaş ortak paydasında buluşurlar. Yıllardır bu böyledir.
20 sene önce Karagümrük kapalının altında Bozkurt işareti yaparken, 'kutu' zafer işareti yapardı. Sonra ortak bir kararla 'Kartal Pençesi' yapmaya başladılar. Yıllardır bu böyledir.
Kardeştir o tribünlerdeki herkes.
O nedenle, gezi parkındaki bir ağacı kullanıp bu memleketin köküne kibrit suyu dökmek isteyenlere ve bu vesileyle Çarşı başta Beşiktaş tribünlerini siyasi olayların içine çekmek isteyenleredir sözüm; Defolun gidin, bu tribünlerle oynamayın! Beşiktaş tribünleri üzerine yaptığınız hesaplar, bir gün bumerang gibi boynunuza dolanır haberiniz olsun.
Maçı neden oynattınız?
Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan önceki gece Artı Futbol'da açıkladı: Olimpiyat Stadı'nda bazı kapılar kırılmış, turnikeler devre dışı bırakılmış, kablolar kesilmiş ve tahminlere göre 10 bin civarında kontrolsüz insan maça girmiş. Ne üzerleri aranabilmiş, ne biletlerine bakılabilmiş. Dünyanın her yerinde bu şartlarda ya tüm stat boşaltılır ya maç ertelenir. Bu konuda stadın güvenliğinden sorumlu herkese sormak istiyorum; maçı oynatarak ne büyük risk aldığınız farkında mısınız? 10 bin kişiden biri gerçek bir terörist olsa ve bir bomba patlatsaydı biz bugün neyi konuşuyor olacaktık, tahmin edebiliyor musunuz?
Melo eyyamcıları
Melo'nun hareketine kart gerekmez diyenin futbol bilgisinden önce insanlığından şüphe ederim. Eğer Motta'nın ayağı yerde sabit olsa kesinlikle bileği kırılırdı. Eğer bazıları "kırmızı kart için bilek kırmak şart" diyorlarsa onu bilemem. Ancak kurala göre bileğin kırılması değil, bileği kırma ihtimali olan hareketi yapmak yeterlidir. Bilmeyen kitaba baksın. Bu arada PFDK'dan önce Galatasaray Kulübü'nün Melo'ya ceza verip vermeyeceğini de ayrıca merak ediyorum. Bir derbi yarıda kaldıysa, tribün teröristlerine malzeme veren en başta Melo'ydu. Hadi bakalım Cimbom, görelim adaletini!
Aydınus'a Selçuk cezası!
Fırat Aydınus, harika bir derbide sırtını Beşiktaş'a, yüzünü Galatasaray'a döndü. Maçı taşıyamadı, tribünleri gerdi. Kötü niyetle yapmadı bunu biliyorum. Kendisi Beşiktaş tribün çocuğu olduğu için, "Beşiktaşlı Fırat demesinler" kompleksiyle hareket etti. Veli'ye anında sarıyı yapıştırdı, rakibinin ayağını kırabilecek olan Selçuk'a gülümseyerek masal anlattı! Fernandes'i isyan ettiren ve o yanlış tweet'leri attıran da o pozisyondur. Aydınus, dün itibariyle MHK'ya Selçuk'un pozisyonu hakkında hesap verdi. Bundan sonra da Beşikktaş maçlarında verilmesi imkansız gibi bir şey. En iyisi de verilmemesi galiba.
Bilic dikkat
Terim'i mağlup etme hırsından mıdır nedir bilinmez Bilic, derbide kendinde değildi. Orta sahanın çöktüğünü ve Olcay Şahan'ın takımı eksik oynattığını neredeyse maç sonuna kadar göremedi. Zamanında bir müdahale ile Olcay-Veli ikilisinin yerine Necip-Toraman oyuna alınsa Galatasaray korktuğuna uğrardı. Serdar'ın, Veli'nin şahsi hataları var ama orta sahanız bu kadar oyundan düşerse birileri hata yapar, nitekim yaptılar da. Bilic'in bu derbiden alacağı çok ders var.
Kutu ve Karagümrük
Beşiktaş böylesine büyük bir sıkıntı yaşarkan tribündeki tüm renkleri bugün köşeme taşımak istedim. Sarı Cem, Ayhan başta Çarşı'da açık telefon bulamadım! Karagümrük'ten Erdal Keleş kardeşim konuşmak istemedi. Dolayısıyla iki grubun düşüncelerini paylaşmış olmamın sebebi budur.
FERNANDES
Maç sonrası yönetim konuşmama kararı almışken, sen tweet atıyorsun Fernandes. Öfkeli olabilirsin ama bu mazeret değil. O tweet'te hakemden önce anlatman gereken, karşı karşıya pozisyonda golü nasıl kaçırdığın olmalıydı. Sen bundan sorumlusun, hakemden değil. Hatırlatayım dedim.
HER FORMALI BEŞiKTAŞLI DEĞiLDiR
Açık tribünün gür sesi Antipati grubunun lideri Mustafa Kartal kardeşim de çok ilginç detaylara dikkat çekerek şu açıklamayı yaptı: Beşiktaş'ımızı yıllardır yeni açık tribünde destekleyen bizler; ülkemizin seyirci rekorunun kırıldığı maçta doğu üst tribündeki yerimizi almıştık. Bugüne kadar hiçbir olayla işimiz olmamış, hiç bir arkadaşımızı siyasi düşüncesi, rengi dili, dini, ırkı , mezhebine göre ayırt etmedik ve etmeyeceğiz. Derbide yaşanan olayları bunu tasvip etmemiz mümkün değildir. Beşiktaşlı olarak maça gelip üstünde forma olan herkes taraftar değildir. Evet hakem puanlarımızı gasp etmiştir, ancak aklı selim hiçbir Beşiktaşlı 90+2'de sahaya inmez, bunu unutmayalım! Beşiktaş'ımızın yol almasını engellemek isteyen güç odaklarına şunu çok açık yüreklilikle açıkça belirtmek isteriz ki belki bugün az çok başardığınızı sanıyorsunuz, ancak başaramadınız; biz her kötü günde daha da bizi kenetleyecektir.
1453 KARTALLARI
Derbi olaylarında en çok adı geçen Beşiktaş tribünlerindeki yeni oluşum, yani 1453 Kartalları!
Dün bu grubun lideri Aşkın Aydoğmuş kardeşimle konuştum ve olaylar hakkındaki yorumunu istedim, işte söyledikleri:
Bugüne kadar kimsenin güdümüne girmedik, yıllarca kapalıda Karagümrük bayrağı altındaydım.
Şimdi yeni bir oluşum içindeyiz ama bu oluşumun Çarşı'ya karşı yapıldığı büyük bir yalandır. Kimseye karşı değiliz, siyasi düşüncemiz bellidir, ama bizi ilgilendirir.
Tribüne gittiğimiz anda sağımız da, solumuz da Beşiktaş'tır. Siyasi bir partimizin bize bilet verdiği külliyen yalandır. Paramızla bin 500 bilet aldık, 500 arkadaşımız da dışarıda kaldı. Olaylarla hiç bir ilgimiz yok, diğer tribün gruplarının da bir ilgisi olduğunu düşünmüyoruz.
Bunlar tribünlere sızan bazı grupların işidir. Beşiktaş'a zarar verenleri Allah'a havale ediyoruz.!