Derdimiz önde

Bir yandan ligin heyecanı sarmış dört bir yanı, diğer yanda sakatlık korkusu ve muhtemelen hocaların "Sakatlanmadan gelin" tembihleri. Bu şartlarda iddiasız maçları oynamak zordur. Bir de Slovak Jan Valasek gibi bir hakem çıkarsa karşınıza yandı gülüm keten helva.
Özel maçlarda skora takılmam.
Abdullah Avcı arayış içinde.
Kaleci topu elle oyuna sokacak, stoperler topla öne çıkacak, orta alandakiler oyunun iki yönünü de oynayacak. Hedef bu...
Avcı bir şekilde kafasındaki bu sistemi oturtacaktır. Arda'lı, Emre'li, Hamit'li bir takım orta alanda bunları yapar.
Geride de Ömer başta istenen özellikte stoperler ve kanat savunmacıları bulunur. Sorun buralarda değil ön tarafta.

Mert derbide kalmış!
Hocanın kafasındaki sisteme uygun bir tek golcü var o da Pektemek.
Ancak o da henüz istenen düzeyde değil. Takımlarımızın çoğunun golcüleri yabancı.
Milli Takım'ın golcü sıkıntısı çekmesi de normal bir sonuçtur.
Dün yenilen gollerin ilkinde benim çok beğendiğim Mert'in büyük hatası var. Sanırım ona bu hatayı yaptıran derbide yaşadıklarıdır.
Sanırım aklı o maçta kaldı.
Yoksa Mert iyi kaleci.
Avcı, arayış içinde olduğu için oyuncu değişiklikleri konusunda bir eleştiri yapmak istemiyorum ama Arda ve Emre çıkınca kaleye bilinçli gitme şansını kaybettik.
Arayış amacıyla olsa bile bunu izin vermemek gerek.
Not: Gurbetçiler sahaya atlama alışkanlığından vazgeçmezse tüm takımlarımızı ancak ekrandan izleyebilir. Benden söylemesi.
Ayıp denen bir şey var yahu.