Başın öne eğilmesin

70'li yılların sonlarına doğru şampiyonluğa çekilen hasret şöyle dursun, Beşiktaş kümede kalma mücadelesi yapar hale gelmesine rağmen 40 bin sevdalısı İnönü'ye toplanır ve "Başın öne eğilmesin aldırma Kartal aldırma" diye dimdik dururdu sevdasının ardında...
Aynı yıllarda, aynı sıkıntıları yaşayan ezeli dostları Fenerbahçe ve Galatasaray ise asla böyle bir dik duruşu görememişti tribünlerinde. 81'de başkan Mehmet Üstünkaya yönetiminde başlayan yeniden doğuş, Kartal'ın içinde bir Anka kuşu gizlendiğini de ortaya koyan en somut göstergedir anlayana. Fikret, Rıza, Ziya, K. Haluk, Süleyman gibi genç fidanlarla yola çıkan Üstünkaya yönetimi Dorde Miliç'i takımın başına getirip "Beş yıl kimse şampiyonluk beklemesin" demişti. O takım, o sezon beşinci, ertesi yıl ise şampiyon olmuş ve ondan sonra da yenilmez armada çıkmıştı ortaya. Bugünlerde bunu çok sık anlatıyorum çünkü tarihini bilmeyen bugününü doğru anlayamaz ve geleceğini de doğru planlayamaz. Beşiktaş iyi yolda, kimse merak etmesin.
Gençlerin hepsi muhteşem. Özellikle Olcay Şahan, Berat Çetinkaya, Hasan Türk, Oğuzhan Özyakup, Atınç Nukan, Erkan Kaş, Sezer Özmen, Furkan Şeker, Rıdvan Şimşek, Emre Özkan, Mertcan Demirer ve Muhammed, bu ligde her takımda oynayabilecek potansiyele sahip.
Sadece biraz zamana ihtiyaçları var. Evet Yıldırım Demirören'in sekiz yıllık har vurup harman savurması sonucu Beşiktaş düştü bu tartışılmaz. Tartışılmayacak bir başka şey ise düşerken yalnızca kendisine tutunan Kartal, düştü yerden kalkmayı da iyi bilir evvel Allah. Yeniden doğuşu izleyin, o bir Kartal değil Anka kuşu.

BABASININ OĞLU
Mertcan Demirer kale önünde topla buluştu, sola gider gibi yapıp sağa çekti ve kesme bir vuruşla uzun pasını attı. Bir anda gözümde babası Fikret canlandı. Ertesi gün muhabet ederken aynı şeyi Hakan Gündoğar söylemez mi? Aynı pozisyonda, aynı filmi görmüş. Mertcan babasının oğlu.
Umalım ki bahtı da güzel olsun.

DOSTLUK MASALI!
Kime sorsan Beşiktaş ve Galatasaray'ın 100 yıllık dost olduğu masalını anlatır. Dostluğa bakar mısın, komşunun evinde tadilat var ve sen evini parasıyla dahi açmıyorsun. Buna profesyonellik dersin anlarım ama adına dostluk demek ayıp olur. Bu futbol aleminde kimse kimsenin dostu değil, o nedenle Beşiktaş'a İnönü yakışır.

UEFA NEDEN GÜVENSİN?
UEFA, TFF'ye "Siz şike yok diyorsunuz, mahkeme ceza yağdırıyor, bu nasıl iş?" diye sormuş. Bizim TFF de "Merak etmeyin, ters bir şey yok siz bize güvenin" masalını anlatmış. Ben size bir şey söyleyeyim mi? UEFA'nın güvenmeyeceği kurumların başında TFF gelir, kimse kendini kandırmasın.
Bazıları alınan ağır cezaya rağmen her şey sütliman havasına girdiler. Dünyadan haberleri olmadığını biz zaten biliyoruz, yakında kendileri de öğrenecek. Benim bildiğim UEFA aleni şikeyi cezasız bırakmaz. Bekleyin görün.

QUARESMACILAR SÖZÜM SİZE
Sanal medyada futbolu bilen çok az futbolsever var. Genellikle çoluk çocuk. Adam sekiz yılda yaşanan rezilliklere tepki göstermemiş, kalkmış Quaresma için Fikret Orman'a, Samet Aybaba'ya tepki gösteriyor. Yahu senin için Beşiktaş mı önemli, Quaresma mı? Cevabın Quaresma ise biraz bekle. Hangi takıma giderse sende takıl peşine. Yok yüreğinde Beşiktaş sevdası varsa, hikaye anlatmayı bırak da takımına sahip çık...

SAMET HOCA
Beşiktaş'ı çok bekledi. Yıllardır adı geçti ama hiç olmadı. Gelişine soğuk bakanlar vardı ve ben de bunlardan biriydim. Bazı tereddütlerim vardı. Sezon başı kampları benim için bu nedenle önemlidir. Her şeyi daha iyi görme şansı buluruz. İlk günden beri hocayı dikkatle izliyorum. Takımına tam hakim, ilişkileri mükemmel. Espirili ama dozajını kaçırmıyor. Hocaya şimdi daha çok güveniyorum.

HESAP VERECEKSİNİZ BEYLER!
Sıkıntı atla gelir yaya gider derler. Beşiktaş'ın derdi dört nala geldi ve topallayarak gidiyor. Bir yandan maddi sorunlar, diğer yandan stat konusunda bakana takılan proje ve Galatasaray'ın kötü komşuluğu derken yangının bini bir para. Olsun başka sıkıntılar varsa onlar da topuyla tüfeğiyle gelsin. Beşiktaş büyük taştır ve ne kimseye boyun eğer, ne de pes eder. Kötü gündür gelip geçecek ve Beşiktaş'a bunları yaşatanlar da Allah'ın izniyle hesap verecekler. O günü bekliyorum.

GÜLE GÜLE BURAK
Beşiktaş olmadı, Fenerbahçe olmadı derken Trabzon'da kendini buldu. Gol atmadı adeta takımı tek başına sırtladı. Taş yerinde ağırdır misali Burak da Trabzon'da kendine geldi. Artık futbolumuzu dışarıda temsil edecek. Yolun açık olsun Burak kardeşim. Başarılı olmanı yürekten diliyorum, çünkü senin başarın senden sonra geleceklerin de yolunu açacaktır. Kendine güven ve o öz güvenle oyna. O taktirde hiçbir engele takılmayacağından emin olabilirsin.