Artık yeter!

Carvalhal gitti Tayfur Havutçu geldi, Beşiktaş'ın havasında, suyunda değişen bir şey yok...
Sihirli bir el değmiş gibi birden her şeyin düzelmesini beklemiyorduk elbette ama yine de daha iyi mücadele eden, kazanmayı kafasına takmış bir Beşiktaş seyretmeyi ümit ediyorduk.
Öyle olmadı.
Yine ayağına top geldiğinde gözümüzün pasını silen bir Fernandes'den öte bir şey izleyemedik.
Tayfur hoca İbrahim Toraman'la orta sahayı kalabalıklaştırmış, orada basmak istemiş ve anlaşılan mağlubiyetten korkmuş. Rakip kim?
Ununu elemiş, eleğini asmış Karabük.
Peki böyle bir maçta korkan yarın derbilerde ne yapacak?
Bence daha cesur olmalı Tayfur Havutçu.
Böyle bir yere varması kolay değil.
Ve tabii ki bugün Beşiktaş forması giyen her futbolcu kendi kararını vermek zorunda.
Ya bu formanın kıymetini bilip ona göre davranırlar ya da çekip giderler.

AVRUPA DIŞINDA FİYASKO
Fikret Orman yönetiminin herhangi bir futbolcuya taviz vereceğini sanmıyorum. Vermemeli de...
Şu hale bakın; sıradan bir maçta takım 9 kişi kalıyor.
Neden? Çünkü yılların Almeida'sı sportmenlik dışı hareket yapıyor, Egemen sarısı varken ikinciyi görmek için adeta aranıyor.
Uzun sözün kısası Beşiktaş cephesinde yeni bir şey yok.
Süper Final'de oynanacak altı derbi Tayfur hoca ile birlikte birçok futbolcu için de son bir şanstır. Bu şansı değerlendiren kalır, değerlendiremeyen ise başının çaresine bakar.
Bu sezon Avrupa maçları hariç Beşiktaş taraftarının başını yerden kaldırmadılar.
Artık yeter!