Kurda kuzu teslim etmek
- Turgay Demir Yazıları
- 02 Mart 2012, 00:09:45
Yıldırım Demirören TFF Başkanı olarak ateşten gömlek giydi bu kesin. Değiştirmeyeceğim dediği kurulları değiştirmesi ise kafaları karıştırdı.
Tahkim ve PFDK'nın yenilenmesinde bazı şeyler gözden kaçmış gibi görünüyor. Özellikle de Tahkim'de.
Bu kurula Kısmet Erkiner başkanlığındaki Uluslararası Spor Enstitüsü damga vurmuş gibi görünüyor.
Spor Enstitüsü yönetimi Kısmet Erkiner başkanlığında ilginç isimlerden oluşuyor.
Örneğin başkan yardımcısı şike davası sanığı Şekip Mosturoğlu… Genel Sekreter ise F.Bahçe'nin avukatı Emin Özkurt. Yeni Tahkim Kurulu Üyesi Uğur Mutlu da Enstitü'nün yönetiminde ama o hepsi o kadar değil. Yeni Tahkim Kurulu başkanı da bu enstitüden ve Mosturoğlu'nun yönetim kurulu arkadaşı.
Bu gözden mi kaçtı bilmiyorum ama ortada kurda kuzu teslim etmek gibi bir durum var gibi geldi bana.
Enstitü'de yönetimde olanlardan biri yargılanıyor, biri savunuyor, ikisi spor hukuku yargılamasında en son noktayı koyacak olan Tahkim Kurulu'nda görev yapıyor. Üstelik biri başkan.
Bilmiyorum Patagonya'da falan olur mu böyle şeyler. Eğer ciddi bir dalgınlık, gözden kaçırma söz konusu değilse adını koymakta zorlanacağımız bir durum bu. Tahkim Kurulu başkanı Engin Tuzcuoğlu ayrıca bu güne kadar şike davasıyla ilgili defalarca görüş belirtmiş durumda.
Yani hukukçuların ihsası rey dedikleri olay da gerçekleşmiş durumda.
Hal böyleyken bu Tahkim, şike davası hakkında karar verecek ve toplumun vicdanını rahatlatacak öyle mi? Kimse kusura bakmasın ve bizi de salak yerine koymasın. Kurda kuzu teslim edenler de kuzunun sahipsiz olmadığını
KÜFÜR ÖZRÜ
Derbi yorumumda "Maç boyu edilen küfürlere PFDK ne cevap verecek?" diye sorunca G.Saray'a gönül verenler büyük tepki gösterdiler. Maçta küfür olmadığının delili olarak da başkan Ünal Aysal'ın sözlerini gösteriyorlar! Oysa sarı-kırmızılı taraftar maç boyu, "K.y Beşiktaş'a, k.y Trabzon'a, k.y Kanarya'ya…" diye haykırdı. Bu sözler küfür değilmiş meğer. Afedersiniz, özür diliyorum!
Lütfen cahilliğime verin olur mu?!
1453 MUHTEŞEM
Emeği geçenlerin yüreğine sağlık. Fetih 1453 muhteşem olmuş. Elbette sinema eleştirmeni değilim sadece iyi bir film izleyicisi olarak fikrimi söylüyorum.
İsteyen eleştirecek birçok şey bulabilir ama tüm bunlar beni hiç ilgilendirmiyor.
Sahneler muhteşem. Surların patlayışı, atla birlikte askerin düşüşü v.s. Çok beğendim. Zaten İstanbul gibi bir güzelin fethine de böyle güzel bir film yakışırdı ancak.
AYŞE, TARLA, İNŞAAT!
Adam onca tapeyi es geçip, "Bunlarda bir şey yok!" diyebiliyor. Biz "Tapelerde şike var" deyince yargısız infaz yapmış oluyoruz. O yargıyı beklemeden aklarken, yargısız infaz yapmış olmuyor ama biz tersini söyleyince oluyoruz! Utanma da kalmamış bazılarında.
Biz bildiğimizi cesaretle haykıralım; konumuz spor hukukuysa Etik Kurulu'nun söylediği gibi o tapelerde şike var arkadaş.
Ceza yargılaması beni ilgilendirmez.
Ben ekilen tarlalara, inşaatta çalışan işçilere ve tatile çıkan Ayşe'ye bakarım. O kadar.
103 MİLYON
Demirören, yönetimde kaldığı yıllarca birçok hata yapmasına rağmen giderken de Beşiktaşlılığın gereğini yaptı ve alacaklarını hibe etti.
Eleştirilecek bin tane yanını bulursunuz ama günümüz dünyasında kim, kime 103 milyon bağışlar bunu bir düşünmek ve yiğidin hakkını teslim etmek gerek. Yeni yönetimin de bu jestin altında kalmaması şart. Beşiktaşlılık duruşu bunu gerektirir.
ATAMAN'A DESTEK
Beşiktaş taraftarı, F.Bahçe maçında ağır hakaretlere uğrayan Ergin Ataman'a sonuna kadar destek vermeli. Ataman yönetiminde tarihi bir başarı ile ilk kez Türkiye Kupası'nı müzeye taşıyan ve EuroChallenge'da yoluna emin adımlarla yürüyen bu takım her türlü desteği hak ediyor.
Biliyorum Akatlar'ın ulaşımı zor, o nedenle taraftar maçların Ataköy'de oynanmasından yana.
Bu konu çözülür mü bilemem ama çözülmese bile salonlar dolmalı ve potanın Kartallar'ı desteksiz kalmamalı onu bilirim.
ADALETLİ OLMAK ZORUNDALAR
Zekeriya Alp, Beşiktaş camiasının önemli isimlerindendir. MHK Başkanlığı yaptığı sürede tarafsız davranacağına kuşkum yok. Ancak onun Beşiktaşlı geçmişi birilerine çanak tutacaktır. Alp, hakemlerin Beşiktaş'ı kollaması adına en küçük bir imada dahi bulunmaz.
Ancak İnönü'de cart curt kart gösterip Saracoğlu ve Sami Yen'de kulaklarının üstüne yatanlar da aynı haksızlıkları yapamaz. Hakemler artık çok daha adil olmak zorundalar.
Eyyam yapan yanar!
EY EKŞİ SÖZLÜK'TEKİLER!
Sözlüğü yönetenlere sesleniyorum; size göre birtakım sapkınların, fikirlerini beğenmediği için birilerini öldürmesi, öldüreceğini söylemesi normal midir? Sözlüğünüzde Tedi rumuzlu angutun biri şöyle yazmış; "Cinayet suç, sonunda hapis olmasaydı gözümü kırpmadan canını alacağım ender insanlardan biriydi. (tedi, 23.02.2012 17:45) Rezalete bakar mısın?
İnsanlıktan nasibini almamış sadist öküzün biri benim yazdıklarımdan hoşlanmamış ve hapis korkusu olmasa beni öldürecekmiş. Yani can almak, insan öldürmüş olmak falan hikaye, baba hepsini aşmış.
Hapse girmeyeceğini bilse tetiği çekecek.
Ve benim beş şikayetime rağmen onun bu iğrenç tehdidi hâlâ sözlükte duruyor. O takdirde yapacağımız tek şey yasal yönden hakkımızı aramak. Ondan da geri kalmayız evvel Allah.
Tahkim ve PFDK'nın yenilenmesinde bazı şeyler gözden kaçmış gibi görünüyor. Özellikle de Tahkim'de.
Bu kurula Kısmet Erkiner başkanlığındaki Uluslararası Spor Enstitüsü damga vurmuş gibi görünüyor.
Spor Enstitüsü yönetimi Kısmet Erkiner başkanlığında ilginç isimlerden oluşuyor.
Örneğin başkan yardımcısı şike davası sanığı Şekip Mosturoğlu… Genel Sekreter ise F.Bahçe'nin avukatı Emin Özkurt. Yeni Tahkim Kurulu Üyesi Uğur Mutlu da Enstitü'nün yönetiminde ama o hepsi o kadar değil. Yeni Tahkim Kurulu başkanı da bu enstitüden ve Mosturoğlu'nun yönetim kurulu arkadaşı.
Bu gözden mi kaçtı bilmiyorum ama ortada kurda kuzu teslim etmek gibi bir durum var gibi geldi bana.
Enstitü'de yönetimde olanlardan biri yargılanıyor, biri savunuyor, ikisi spor hukuku yargılamasında en son noktayı koyacak olan Tahkim Kurulu'nda görev yapıyor. Üstelik biri başkan.
Bilmiyorum Patagonya'da falan olur mu böyle şeyler. Eğer ciddi bir dalgınlık, gözden kaçırma söz konusu değilse adını koymakta zorlanacağımız bir durum bu. Tahkim Kurulu başkanı Engin Tuzcuoğlu ayrıca bu güne kadar şike davasıyla ilgili defalarca görüş belirtmiş durumda.
Yani hukukçuların ihsası rey dedikleri olay da gerçekleşmiş durumda.
Hal böyleyken bu Tahkim, şike davası hakkında karar verecek ve toplumun vicdanını rahatlatacak öyle mi? Kimse kusura bakmasın ve bizi de salak yerine koymasın. Kurda kuzu teslim edenler de kuzunun sahipsiz olmadığını
KÜFÜR ÖZRÜ
Derbi yorumumda "Maç boyu edilen küfürlere PFDK ne cevap verecek?" diye sorunca G.Saray'a gönül verenler büyük tepki gösterdiler. Maçta küfür olmadığının delili olarak da başkan Ünal Aysal'ın sözlerini gösteriyorlar! Oysa sarı-kırmızılı taraftar maç boyu, "K.y Beşiktaş'a, k.y Trabzon'a, k.y Kanarya'ya…" diye haykırdı. Bu sözler küfür değilmiş meğer. Afedersiniz, özür diliyorum!
Lütfen cahilliğime verin olur mu?!
1453 MUHTEŞEM
Emeği geçenlerin yüreğine sağlık. Fetih 1453 muhteşem olmuş. Elbette sinema eleştirmeni değilim sadece iyi bir film izleyicisi olarak fikrimi söylüyorum.
İsteyen eleştirecek birçok şey bulabilir ama tüm bunlar beni hiç ilgilendirmiyor.
Sahneler muhteşem. Surların patlayışı, atla birlikte askerin düşüşü v.s. Çok beğendim. Zaten İstanbul gibi bir güzelin fethine de böyle güzel bir film yakışırdı ancak.
AYŞE, TARLA, İNŞAAT!
Adam onca tapeyi es geçip, "Bunlarda bir şey yok!" diyebiliyor. Biz "Tapelerde şike var" deyince yargısız infaz yapmış oluyoruz. O yargıyı beklemeden aklarken, yargısız infaz yapmış olmuyor ama biz tersini söyleyince oluyoruz! Utanma da kalmamış bazılarında.
Biz bildiğimizi cesaretle haykıralım; konumuz spor hukukuysa Etik Kurulu'nun söylediği gibi o tapelerde şike var arkadaş.
Ceza yargılaması beni ilgilendirmez.
Ben ekilen tarlalara, inşaatta çalışan işçilere ve tatile çıkan Ayşe'ye bakarım. O kadar.
103 MİLYON
Demirören, yönetimde kaldığı yıllarca birçok hata yapmasına rağmen giderken de Beşiktaşlılığın gereğini yaptı ve alacaklarını hibe etti.
Eleştirilecek bin tane yanını bulursunuz ama günümüz dünyasında kim, kime 103 milyon bağışlar bunu bir düşünmek ve yiğidin hakkını teslim etmek gerek. Yeni yönetimin de bu jestin altında kalmaması şart. Beşiktaşlılık duruşu bunu gerektirir.
ATAMAN'A DESTEK
Beşiktaş taraftarı, F.Bahçe maçında ağır hakaretlere uğrayan Ergin Ataman'a sonuna kadar destek vermeli. Ataman yönetiminde tarihi bir başarı ile ilk kez Türkiye Kupası'nı müzeye taşıyan ve EuroChallenge'da yoluna emin adımlarla yürüyen bu takım her türlü desteği hak ediyor.
Biliyorum Akatlar'ın ulaşımı zor, o nedenle taraftar maçların Ataköy'de oynanmasından yana.
Bu konu çözülür mü bilemem ama çözülmese bile salonlar dolmalı ve potanın Kartallar'ı desteksiz kalmamalı onu bilirim.
ADALETLİ OLMAK ZORUNDALAR
Zekeriya Alp, Beşiktaş camiasının önemli isimlerindendir. MHK Başkanlığı yaptığı sürede tarafsız davranacağına kuşkum yok. Ancak onun Beşiktaşlı geçmişi birilerine çanak tutacaktır. Alp, hakemlerin Beşiktaş'ı kollaması adına en küçük bir imada dahi bulunmaz.
Ancak İnönü'de cart curt kart gösterip Saracoğlu ve Sami Yen'de kulaklarının üstüne yatanlar da aynı haksızlıkları yapamaz. Hakemler artık çok daha adil olmak zorundalar.
Eyyam yapan yanar!
EY EKŞİ SÖZLÜK'TEKİLER!
Sözlüğü yönetenlere sesleniyorum; size göre birtakım sapkınların, fikirlerini beğenmediği için birilerini öldürmesi, öldüreceğini söylemesi normal midir? Sözlüğünüzde Tedi rumuzlu angutun biri şöyle yazmış; "Cinayet suç, sonunda hapis olmasaydı gözümü kırpmadan canını alacağım ender insanlardan biriydi. (tedi, 23.02.2012 17:45) Rezalete bakar mısın?
İnsanlıktan nasibini almamış sadist öküzün biri benim yazdıklarımdan hoşlanmamış ve hapis korkusu olmasa beni öldürecekmiş. Yani can almak, insan öldürmüş olmak falan hikaye, baba hepsini aşmış.
Hapse girmeyeceğini bilse tetiği çekecek.
Ve benim beş şikayetime rağmen onun bu iğrenç tehdidi hâlâ sözlükte duruyor. O takdirde yapacağımız tek şey yasal yönden hakkımızı aramak. Ondan da geri kalmayız evvel Allah.