Süleyman Seba'ya mektup

Saygıdeğer Onursal Başkanım...
Sizi her geçen gün daha çok arıyoruz.
Bu size yazdığım 3. mektup...
Ne yapayım koca camia öyle kişilerin eline kaldı ki; içim kan ağlıyor.
Ben de size yazarak içimi döküyorum.
Beni ve ailemi siz Beşiktaş kulüp üyesi yapmıştınız.
O gün hayatımın en onurlu ve mutlu günlerinden biriydi.
Her hatırladığımda tüylerim diken diken olur.
Sizi tanımak benim için bir şerefti.
Beşiktaşlılığı, futbol sevgisini, rakibe saygıyı, kulüp yöneticiliğinin pratik ve teorik yapısını sizden öğrendim.
2000 yılında yaptığınız veda konuşmanız hala kulaklarımda çınlıyor.
Aynen şunları söylemiştiniz;
''İnsanlarla yaşadım, insanı öğrendim insanlarla yaşadım, insanlığı öğrendim insanlarla yaşadım, insanlardan nankörlüğü gördüm.
H H H
Dostlarım, dostlarım… Ama ben dostlarımdan çok korkarım...'' Ah Sayın başkanım ah!..
19 yılda neler oldu neler!
Maalesef sizi yarı yolda bırakıp, kuyunuzu kazanlar ve kulübün kapısından sokmadığınız kişiler bir olup Beşiktaş'a musallat oldu.
Çocukluk arkadaşları sırayla koltuklara oturdu.
Kulübü kötü yönettikleri gibi Beşiktaş'ı borç atağına soktular.
Siz ve arkadaşlarınız kulübü teslim ederken 6 milyon dolar borç bırakmıştınız.
Üstelik Fulya Tesisleri, BJK Koleji ve birçok sosyal tesisimiz vardı.
Fulya hokus-pokusla elimizden uçup gitti.
BJK Koleji kelepir fiyata elden çıkarıldı, Beşiktaş ailesi okulsuz kaldı.
Kimsenin gıkı çıkmadı.
Borç 500 milyon dolara çıktı. Hisseler bankalara rehin gitti.
Son yapılan anlaşmaya göre de kulübe kayyum atandığı dilden dile dolaşıyor ama bir açıklama bile yapılmadı.
H H H
Beşiktaş'ta başta ben olmak üzere sizin yolunuzdan giden birçok kongre üyesine ihraç kararları verildi.
Kulübün içi yancı doldu.
Transferleri yöneticilere yakın menajerler yapıyor.
Başkan ve kulüp yöneticileri kulübe fatura kesiyor.
Beşiktaş'ta birçok yolsuzluk iddiaları aldı başını yürüyor.
Yöneticiler artık belgeli yolsuzluk haberlerine bile yanıt bile vermiyor.
Akrabalarına Beşiktaş'tan fatura karşılığı iş yapan komisyoncular, gazetecilik kisvesi altında yöneticilere yalakalık yapıyor.
Başkan ve yönetim var mı, yok mu belli değil.
Yönetimsel olarak yapılan yanlış ve organize işler, tüm Beşiktaşlıların ağrına gidiyor.
Sayın Başkan...
Siz görevi bırakırken kulübü bu zihniyete teslim etmek istememiştiniz.
O gün çok sevdiğiniz yönetici dostunuz Fahrettin Curoğlu evinize gelip sizi ikna etmişti.
Hiç unutmuyorum; o gün devir-teslim töreninde "Beşiktaş zarar görmesin diye buraya geldim" demiştiniz.
Görevi teslim ederken yüzlerine bakmamıştınız.
Zaman geçtikçe sizin ne kadar haklı olduğunuzu anladık.
Size o gün haksız eleştiri ve hakaret eden taraftarlar bile hatalarından ders alp sizin kapınıza kadar gelip özür dilemişti.
H H H
Siz büyüklük gösterip, "Çocuklar size kırgın değilim" demiştiniz.
Ve onlara şunu söylemiştiniz, "Beşiktaş'a hizmet etmek istiyorsanız, kimsenin adamı olmayın!" Maalesef bugün çoğu başka takımı tutan 5268 kişinin üyelik aidatı Beşiktaş'ı kemiren kişiler tarafından ödeniyor.
Suskunluğunuz Beşiktaş duruşundandı.
Kulüp kötü yönetilirken az ve öz konuştunuz;
"Beşiktaş'ı üzmesinler!" sözleriniz bize ışık tutsaydı, bugün Beşiktaş çok daha iyi yerlerde olurdu.
Sayın Başkanım...
13 Ağustos sizi ahirete uğurlamamızın 5. yıldönümüydü.
Ne şu anki başkan ne yöneticiler, ne de sizden sonra görev almış başkanlar sizi anmaya teşrif etmedi.
H H H
Bu beni hiç şaşırtmadı.
Tüm kulüplerin büyük saygı duyup, sevgiyle hatırladığı sizi, gönül isterdi ki Beşiktaş camiası daha vefalı bir şekilde ansaydı.
Ama şunu bilin ki unutulmadınız, unutulmazsınız. Bu taraftar sizi hep sevgi ve saygıyla yad ediyor. Şuna eminim ki; bu devir de bitecek!
Mahşerin 5 atlısı çok kısa zamanda yok olup gidecekler.
Size söz veriyorum başkanım;
"Hesap soracağız" yalanlarıyla birbirini aklayanların devri bitecek.
Beşiktaş'ı Beşiktaşlılar yönetecekler.
Ve Beşiktaş sizin dönemizdeki gibi şahlanışa geçecek.
Yolumuz sizin yolunuz...
Sizin hiç pes etmeyen mücadeleci ruhunuz bizim de en büyük güvencemiz.
Nurlar içinde yatın...
Beşiktaş'ı daha fazla üzmelerine engel olacağız...
Sevgi ve saygılarımla.