Şampiyonun ayak sesleri
Hep belirtiyorum; Beşiktaş Türkiye'nin en iyi takımı ve son iki sezonun da rakipsiz şampiyonu...
Bu takım, Türkiye Süper Lig kalitesinin çok üzerinde.
Gençlerbirliği karşılaşması Beşiktaş için kağıt üzerinde çok zor bir mücadeleydi.
90 dakika tek kale izledik. Özellikle maçın ilk yarısında Beşiktaş'ın pas trafiği karşısında başımın döndüğünü hissettim. Açık ve net; Kara Kartal dün şampiyon gibi oynadı ve kazandı.
Beşiktaş 90 dakika boyunca rakibine büyük baskı uygularken birçok da gol pozisyonunu cömertçe harcadılar. Böylesine kaliteli ve tecrübeli ayakların bu pozisyonları kolayca harcaması çok şaşırtıcıydı.
Gerçek şu; Kara Kartal dün 3 önemli puanı hanesine yazdırarak şampiyonluk yarışında çok ama çok büyük bir adım attı. Talisca'nın her hareketi rakibin dengesini bozarken, Atiba ve Tosic takımın en çalışkan isimleriydi. Tabii dün Tolgay Arslan'a ayrı bir parantez açmak gerekir. Maçın yıldızıydı. Oyunu sürekli rakip alana yıkarken Talisca'ya atığı gol pası şapka çıkarılacak cinstendi.
Negredo yine nefis paslar dağıtırken kendisinin gol atmayı düşünmemesi bazen şaşırttı. Dün ayrıca Gökhan Gönül de ofansif alanda yaptığı koşu ve paslarla takım için ne kadar değerli olduğunu gösterdi. Son haftalarda beni en çok şaşırtan isim Oğuzhan Özyakup...
Dün yine son 5 dakikada şans bulabildi.
Yine sormadan edemeyeceğim; nerdesin Oğuzhan?
Müthiş destek
Pepe ve Quaresma gibi dünya yıldızlarının tribünden maçı seyrettiğini de hesaba katarsak bu takım şampiyonluğun en büyük adayı.
Dün Beşiktaş taraftarı da her zamanki gibi mükemmeldi. Sadece tezahürat yapmadılar, futbolcularını müthiş motive ettiler. Gençlerbirliği bulunduğu yeri hak etmeyen bir ekip. Beşiktaş'ın gücü karşısında yapacakları fazla bir şey yoktu.
Ankara ekibinde özellikle kaleci Hopf ve Uğur Çiftçi'yi çok beğendim.
Hakem Öğretmenoğlu zaman zaman pozisyonları uzaktan takip etse de durumu idare etti. Atiba'ya ceza sahasında içinde yapılan harekete 'Devam' demesi dışında pek hatası yoktu. Buna da şükür!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.