Transfer olmalı mıydı?
Dünyadaki büyük kulüplerin hemen hemen hepsi planlamalarını önceden yapıp, her yıl en geç mayıs-haziran gibi yeni transferlerine imza attırırlar. Amaç öncelikle yeni transferleri hazırlık kampına yetiştirmektir.
Türkiye'de ise son dakika transferi bir moda haline geldi. Geçtiğimiz pazartesi günü tüm Beşiktaşlılar gibi ben de son dakika transferi bekledim ama olmadı.
Beşiktaş yönetimi ve teknik direktör Şenol Güneş; Quaresma, Gomez, Tosic, Beck gibi yıldızların yanına başka bir isim istemedi. Ne yalan söyleyim; ben transfer yapılmamasını doğal karşıladım.
Son dakikada milyon euro'ların dökülerek verileceği futbolcu ne kadar randıman verebilirdi ki?
En önemlisi transfer yapmama tercihi eğer Şenol Güneş'in ise , ona da saygı duymak gerekir. Tabii ki şunu da kendi kendimize sormalıyız; çok büyük maddi sıkıntı yaşayan ve hatta personel maaşlarını 3 ay geriden ödeyebilen bir kulübün transfer yapması ne kadar mantıklıdır?
'Güneş'li günler gelmeli
Beşiktaş'ın oturmuş bir kadrosu var ve belli ki teknik direktör Şenol Güneş takımın ahengini bozmak istemiyor.
Eslem Öztürk, Fatih Aksoy, Hamza Küçükköylü ve Hüseyin Yılmaz gibi genç yetenekler umarım Beşiktaş'ın en büyük transferleri olurlar. Eleştiri her zaman olacaktır ama Güneş'in organizasyonu Beşiktaş'ta başarıyı belirleyecektir.
Güneş geçtiğimiz gün yaptığı açıklamalarla destek istedi. Bugün her Beşiktaşlının görevi zor bir görev üstlenen, ilkeli, dürüst, futbol emekçisi Şenol Güneş'e destek vermektir.
Ay-yıldıza tam destek
Bu hafta kalbimiz Letonya ve Hollanda maçları için millilerle olacak. Üzülerek görüyorum ki, milli maçlara ilgi yok denecek kadar az. Ne yazık ki; Milli Takımımız medyada alt sütunlarda yer alıyor.
Umarım bu iki maçta alacağımız 6 puanla yeniden yükselişe geçip, EURO 2016 için umutlanırız.
Zor günler geçiren ülkemizin futbol moraline ihtiyacı var.
Haydi çocuklar zafer sizinle olsun.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.