Yıldız yağmuru
Ev sahibinin isim sponsoru konuk ekibin stat isminde. Ev sahibinin stat ismi, Galatasaray'ın yaşayan efsanesinin ismi. Rams Başakşehir ile Galatasaray yine enteresan bir maç yaptılar. Geçen yıl, Fatih Terim Stadı'nda, Jesus'lu Fenerbahçe'nin ''şampiyonluğun en güçlü adayı'' unvanını kaybettiği maç oynanmıştı Başakşehir ile Galatasaray arasında. O günden sonra Buruk ve talebeleri ''şampiyonluk yarışında biz de iddialıyız'' demiş, haftalar ilerledikçe kazandıkları maçlar ve rekor galibiyet serilerinin ardından da ipi göğüslemişlerdi. Keremler ve Nelsson yedekte, Ziyech, Tete, Sanchez sahadaydı. Kazımcan'ın erkenden sakatlanıp çıkmasına Kaan Ayhan'ın girişi de eklendiğinde artık ''yepyeni bir Galatasaray'' sahnedeydi. Abdülkerim soldan bindiriyor, Tete, Ziyech, Oliveira, İcardi ve rakip kareyi arıyordu. Tete'yi çok beğendim. Bu performansı bekliyordum ama (itiraf edeyim) sandığımdan hayli erken sergiledi. Gol krallığında iddialı İcardi ile Ziyech (attığı tarifsiz gole rağmen) henüz üçüncü viteste bile değiller. Açıkçası, iyi bir sol bek ve önünde Aktürkoğlu (Okan Hoca ikinci devrenin başında oyuna alarak doğru olanı yaptı) ile form tutmuş bir İcardi ve Ziyech ile bu takım çok vicdansız bir hücum takımına dönüşecek diye düşünüyorum. Oliveira henüz ''prime'' döneminden uzak ama 45'te çıkarılacak kadar da kötü değildi sanki. Aktürkoğlu'nun 48'de ayağının tozuyla kazandırdığı penaltıyı Arjantinli süper star ''çıkmaza'' vurunca sarı kırmızılılar hayli rahatladı. Her şey yolunda giderken yine bir Muslera hatası, Galatasaraylıların tadını kaçırmayı başardı(!). Sarı kırmızılıların kadrosu her maçı farklı katmanlarda heyecana boğuyor. Misal; Ziyech çıkıp Zaha girerken Çağdaş Hoca ne düşündü acaba? Tam "yıldız yağmuru" bitti derken, Ndombele de Tete'nin yerine oyuna girince aksiyonu bol bir diziye yeni bir karakter daha katıldı adeta. Özetle; Galatasaray hala çok iyi değil ama doğru yolda. Üzülerek yazıyorum; Muslera hariç.
YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
TÜM YAZILARI